MAHKEMESİ : İSTANBUL 19. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/02/2012NUMARASI : 2011/265-2012/27Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi yönünden davanın kabulüne, davalının kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle ecrimisil isteminin ise reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava fuzuli işgal nedeniyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Davalı inançlı işlemle çekişmeli taşınmazı dava dışı kişiye temlik ettiğini onun da davacıya devrettiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece elatmanın önlenmesi yönünden davanın kabulüne, ecrimisil bakımından ise davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; çekişmeli bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu, kayıt iptale kadar geçerli olduğundan TMK'nun 683/2 maddesi uyarınca malik taşınmaza vaki her türlü tecavüz veya müdahalenin önlenmesini isteyebileceğine göre elatmanın önlenmesi yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir reddine,Davacının temyiz itirazlarına gelince; bilindiği üzere ecrimisil malikin malik olmayan zilyetten isteyebileceği bir haksız fiil tazminatıdır. Davacının, taşınmazı satın aldıktan sonra davalıya ihtarname keşide edene kadar ki dönemde davalının tasarrufuna muvaffakat ettiği düşünülebilirse de ihtarla muvaffakatın geri alındığının kabulü zorunludur. Bu tarihten sonra davalının iyiniyetli sayılmasına da yasal olanak yoktur.Hal böyle olunca sözü edilen dönem için ecrimisile de hükmedilmesi gerekirken aksi düşünce ile bu isteğin reddedilmesi yerinde değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.