Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10944 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10475 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : KARLIOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/09/2012NUMARASI : 2010/78-2012/146Yanlar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Asıl ve birleşen dava, çaplı taşınmazlara elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, elatma olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile her iki davaya konu taşınmazlar bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan deliller uyarınca; kayden davacı ve dava dışı müştereklerine ait bulunan çekişme konusu 226 parsel sayılı taşınmazı davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmadan kullandığı belirlenmek ve benimsenmek suretiyle yazılı olduğu üzere elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının 226 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz itirazları yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA.Davalının, asıl davaya konu 660 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;Çekişmeli 660 parselin davacı, davalı ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olmasına karşın, taşınmazın tamamının davalı tarafından kullanıldığı saptanmak ve davalının hem cevap dilekçesinde hem de keşifteki beyanında taşınmazın tamamında hak iddia ettiği gözetilmek suretiyle; elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Temyiz eden davalının bu yöne değinen itirazları yerinde değildir. Reddine.Ne var ki; 660 parselde taraflar paydaş olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 688. maddesinde yazılı olduğu üzere ; paylı mülkiyette birden çok kimse maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır. Diğer bir ifade ile her bir paydaşın payı, taşınmazın her zerresine yayılmış durumdadır. Somut olayda, fiili bir kullanma biçiminin oluşmadığı açıktır. O halde, davalının davacının payına yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın fiilen iki parçaya bölünmesi suretiyle krokide (C) harfi ile gösterilen 2.526,35 m2 yere elatmanın önlenmesine karar verilmiş olması doğru değildir.Davalının belirtilen nedenle temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.