MAHKEMESİ: AKYURT SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 28/02/2013NUMARASI: 2012/238-2013/116Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltme davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, 135 parsel sayılı taşınmaz yönünden İ.. A.. mirasçılarının tespiti ile taşınmazın adlarına tescili, diğer parseller yönünden ise tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 135 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinde ismi yazılı İ. A..'ın Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.01.2007 tarih ve 2006/2269 Esas, 2007/37 Karar sayılı veraset ilamında mirasçıları belirlenen kişi ile aynı kişi olduğunun tespiti ve dosyada mevcut veraset ilamları uyarınca bu kişinin mirasçıları saptanmak suretiyle anılan parsel bakımından davanın kabulüne karar verilmesi doğru ise de mevcut veraset ilamları incelendiğinde Ş.D.., G. A.., S. A.., H. A.., S. K.., Ş.A.., R. A.., H.T.., S. A.., S. B.., M. K.., G.B..'nin B.A.. mirasçıları olduğu halde S.Y.. mirasçıları olarak yazılması ve S. Y..'nın G. D.. mirasçıları arasında yazılmaması isabetsizdir.Öte yandan, dava konusu 260, 261 ve 262 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği üzere; tapu kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda mevcut kayıtların nufus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesi esastır. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Somut olayda dava konusu taşınmazların tapu kaydında malik olarak görünen H..nin nüfus kaydının bulunmadığı ancak eşi olduğu bildirilen O.C..'a ait kayıtta yer alan şerhte "S.oğlu lakabı ile kayıtlı S.. ve R..olma 1319 doğumlu H.. ile evli olduğu"nun ifade edildiği yine Ç.. Gezici Arazi Kadastrosu Mahkemesinin 1951/484 E., 1952/376 K.; 1951/485 E., 1952/377 K.; 1951/483 E., 1952/375 K., sayılı dosyalarında İ.A..mirasçısı olan O..'ın eşinin adı H.. iken hükümde sehven H.. olarak yazıldığından bahisle hükmün düzeltildiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca mevcut duruma göre tapu maliki olarak görünen H..'nin artık nüfus siciline tescili mümkün olmadığından ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden eşi O..'ın nüfus kaydında bulunan şerh ve değinilen mahkeme kararları da dikkate alınarak tespit kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.