Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10920 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 8981 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: HAVZA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 02/02/2005NUMARASI: 2001/246-13Taraflar arasında görülen davada;Davacı,miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla 102 ada 2 parsel sayılı taşınmazı davalı Ü. ve diğer davalıların miras bırakanı N. ’e satış yoluyla temlik ettiğini,daha sonra mirasçılar arasında pay temliki yapıldığını,satışların gerçek olmadığını ileri sürüp muvazaa nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına payları oranında tesciline ve 2.000.000.000.TL.ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiş,yargılama sırasında ecrimisil isteğini atiye bırakmıştır.Davalı Ü. ,çekişme konusu taşınmazın temlikinin muvazaalı olduğunu,satış bedeli ödemediğini,davayı kabul ettiğini savunmuştur. Diğer davalılar,satışların gerçek olduğunu,taşınmazın temlikinde muvazaa söz konusu olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece,davalı Ü. ’ın davayı kabul ettiği,ecrimisil isteğinin atiye bırakıldığı çekişme konusu taşınmazın satışına konu temliklerin muvazaalı olduğu,kayıt maliklerinin muvazaayı bilebilecek kişiler bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar,bir kısım davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla,tetkik hakimi in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava,muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali,tescil ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece,davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden,toplanan delillerden;miras bırakanın 20.04.1967 tarih,124 nolu tapu kaydı ile maliki bulunduğu taşınmazı 11.11.1981 tarihli akitle davalı Ü. Ve diğer davalılar miras bırakanı N. e satış yoluyla temlik ettiği,anılan taşınmazın 11.11.1988 tarihinde yapılan kadastro tespiti ile 102 ada 2 parsel olarak adı geçenler adına tescil olunduğu kadastro tespitinin 15.05.1991 tarihinde kesinleşmesinden sonra,20.06.2001 tarihinde bir kısım mirasçıların toplam 3/8 paylarını davalı Yasemin’e satış yoluyla temlik ettikleri, miras bırakanın kadastro tespitinden önce 02.01.1986 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.vacı,çekişmeli taşınmazın davalılara temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Davalı Ü. In davayı kabul ettiği, davacıların ecrimisil isteklerini atiye terk ettikleri dikkate alınarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak;muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında; 01.04.1974 gün,½ sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme kararında da vurgulandığı gibi,davacı miras bırakanın ardılı olarak değil miras hakkının çiğnenmesinden ötürü zarara uğrayan kişi olarak ve kendi miras hakkına dayanarak dava açmaktadır.Davacının dava hakkı miras bırakanın ölümü ile doğmaktadır. Miras bırakanın kadastrodan önce ölmesi halinde kadastro öncesi nedene dayanılmış olacağından tespitin kesinleşme tarihinden itibaren de 10 yıl geçtiği taktirde 3402 sayılı Kadastro Yasasının 12/3. maddesinin uygulama olanağı bulacağı da kuşkusuzdur.Somut olayda;miras bırakanın ölüm tarihi,01.01.1986 olup,çekişme konusu . Ada . parselin kadastro tespitinin 11.11.1988 tarihinde yapıldığı,tespitin 15.05.1991 tarihinde kesinleştiği ve davanın 05.11.2001 tarihinde açıldığı görülmektedir. Bu durumda,10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Hal böyle olunca;davanın N. B. mirasçıları davalılar bakımından hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalılar Y. R. ,E. Ve M. ’nın bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 9.11.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.