MAHKEMESİ : ÇUMRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/03/2013NUMARASI : 2012/26-2013/183Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davacı Hazine ve davalı İ.. B.. vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalı İ.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, 7222, 7223, 7225, 7226, 7227 ve 7228 parsel sayılı taşınmazların mülkiyetinin M.. H..ne aitken Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na tahsis edildiğini, Bakanlık tarafından da B.D. Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne hububat tohumluğu üretimi için kullanılmak üzere verildiğini, ancak taşınmazların 2005 yılında davalılar tarafından işgal edildiğini, bu nedenle Çumra Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/334 esas sayılı dosyasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğiyle dava açtıklarını, bu dava sırasında alınan bilirkişi raporunda dava dilekçesinde talep ettikleri miktardan daha fazla ecrimisil tutarı belirlendiğini, kendilerinin de ıslah talebinde bulundukları halde mahkemece ıslahın kabul edilmediğini ve 11.450,00 TL ecrimisile hükmolunduğunu, hükmedilen bu ecrimisil bakımından faize de karar verilmediğini, anılan kararın bu şekilde kesinleştiğini ileri sürerek, 2005 yılı için önceki davada karar altına alınan ecrimisilin faizi ile birlikte o davada hüküm altına alınmayan 2005 ve 2006 yıllarına ait ecrimisilin tahsili isteğinde bulunmuşlardır.Ne var ki, davacılar eldeki davayı 24.01.2012 tarihinde açmış olup, 2005 ve 2006 yılları için ecrimisil ve faiz isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar ise; esasa cevap süresi içerisinde sundukları cevap dilekçelerinde ayrı ayrı zamanaşımı savunmasında bulunmuşlardır.Bilindiği üzere, 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ecrimisil davaları 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Beş yıllık zamanaşımı süresi ise, dava tarihinden geriye doğru hesaplanır. Öte yandan, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması zamanaşımını kesmez. Kısmi dava açılması halinde zamanaşımı yalnızca davaya konu edilen miktar yönünden kesilir. Dava dışı bırakılan ya da saklı tutulan kısım ( sonradan ıslah edilen kısım) için zamanaşımı süresi işlemeye devam eder. Bu nedenle, ek dava açılması halinde zamanaşımı süresi bu davanın açıldığı tarihten geriye doğru hesaplanır.Hal böyle olunca, anılan İçtihadı Birleştirme Kararı ile Borçlar Kanununun 126. (TBK 147) maddesi hükmü gözetilerek, dava konu isteklerin 2005 ve 2006 yıllarına ait haksız kullanım bedeline (ecrimisile) ilişkin olması ve davanın açıldığı tarih itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresinin sona ermiş olması nedeniyle davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere kabulü doğru değildir. Davalı İ.. B..nın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.