MAHKEMESİ : KADIKÖY 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/12/2011NUMARASI : 2008/357-2011/664Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, davalı N. bakımından reddine, diğer davalılar bakımından ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı E. E.tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, her iki isteğin de davalı N. yönünden reddine, diğer davalılar bakımından ise elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin ise her bir davalı yönünden ayrı ayrı kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm sadece davalı E. E. tarafından ecrimisil hükmüne hasren temyiz edilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tapuda davalılarla davacıların ortak murisleri C. E. adına kayıtlı bir kısım bağımsız bölüm vasfındaki taşınmazların sadece davalılar tarafından kullanıldığını, kendilerinin intifadan men edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve 150.000.-TL ecrimisil tahsili istemiyle davayı açtıkları, 08.01.2009 tarihli dilekçe ile de davalı E.E.'ın 46 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümde oturduğunu, aynı yerdeki 1 nolu bağımsız bölümün ve bodrum katın kirasını aldığını, yine Merdivenköyde kain 4 katlı binanın 3. katının da kirasını aldığını belirterek, bu davalıdan toplan 70.000.-TL ecrimisil talep ettiklerini açıkladıkları görülmektedir.Dava konusu taşınmazlar tapuda tarafların ortak murisi adına kayıtlı olup, elbirliği mülkiyetine tabidir. Murisin, 1989 yılında vefatından itibaren çekişmeli yerlerin davalı kullanımında olduğu, uzun süredir devam eden bu kullanım tarzına davacıların yıllarca ses çıkarmadıkları, 4.6.2008 tarihinde keşide ettikleri ihtarnamenin ise davalı E.E.'a 17.06.2008 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, yanlar arasında Borçlar Kanunu'nun 299. maddesi hükmü uyarınca ariyet sözleşmesinin yapıldığı ve süresiz olan bu zımni sözleşmeyi davacıların; aynı yasanın 304. maddesi hükmü gereğince ihtar çekmekle feshettiklerini kabul etmek gerekmektedir. Bu durumda, davalının ihtar tebliğ tarihinden önceki dönem için haksız işgalci olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.O halde, davalı hakkındaki ecrimisilin ihtarnamenin tebliğ edildiği 17.06.2008 tarihinden 10 gün sonra ile dava tarihi arasındaki dönem esas alınarak hesap edilmesi gerekirken, dava tarihinten geriye doğru beş yıllık sürenin esas alınarak hesaplama yapılmış olması doğru değildir.Kabule göre de; davaya konu edilen 46 parseldeki bodrum katı davalı kullanmadığını savunmuş, davacılar da bunun aksini gösterir herhangi bir delil sunmamışlardır. Bu nedenle, bodrum kat bakımından ecrimisil isteğinin reddi gerekirken, talepte aşılmak suretiyle yılda 8 ay üzerinden ecrimisil istenildiği halde, 12 ay üzerinden hesaplanan ecrimisilin kabulü doğru değildir.Öte yandan, davalı E. E.'dan talep edilen ecrimisile göre reddedilen miktar üzerinden eksik vekalet ücretine hükmedilmiş olması da isabetli değildir.Davalı E,'ün temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.