Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10887 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 8720 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: SEFERİHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 27/03/2008NUMARASI: 1985/205-2008/78Taraflar arasında görülen davada; Davacı Hazine, davalıların kök murisleri adına tespit gören 396 ve 399 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miktar fazlasının Hazine adına tescilini istemiş; birleşen davanın davacıları ise taşınmazların kadastro tespiti öncesi kendi murislerinin zilyetliğinde olduğunu zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, tapuların iptali ile adlarına tescili isteğinde bulunmuşlardır.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Karar, asıl ve birleşen davanın davacıları ile bir kısım davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ....raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilip, gereği görüşülüp, düşünüldü.Asıl dava, tapu iptal ve tescil isteğine, birleşen davanın davacılarının irs yoluyla kazandırıcı zamanaşımıyla mülk edindiklerinden kendi adlarına tescili isteğine ilişkindir.Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 24.1.1972 tarihinde yapılan kadastro çalışmasında Mart 1298 yoklama 51 nolu belgeye göre 396 ve 399 parsellerin M. çocukları H.,A. ve M. adlarına 1/3 er paylarla tespit edildiği ve tespitin itiraz edilmeksizin 25.11.1976 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca yöntemine uygun biçimde belirlenen kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kalan bölümler yönünden tapu iptal ve sicil kaydının kütükten terkini kararı verilmesinde, birleşen davada zilyetlik iddialarının kanıtlanamadığı gözetilerek birleşen davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bir kısım davalıların ve birleşen davanın davacılarının tüm, hazinenin öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Hazinenin sair temyiz itirazlarına gelince; dava, 396 ve 399 parseller yönünden açılmış olup, 399 nolu kadastral parselin şuyuulandırılması ile oluşan imar parselleri hüküm kapsamına alındığı halde 396 sayılı parselle ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması doğru değildir.Davacı hazinenin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.