MAHKEMESİ: MENEMEN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 12/11/2009NUMARASI: 2009/254-2009/874Yanlar arasında görülen temliken tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava;muhdesattan kaynaklanan bedel isteğine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeye konu edilen 1060 ada, 8 parsel sayılı taşınmazın imar parseli olarak davalıya ait olduğu, davacının taşınmazda kayıt ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı ancak üzerinde taşkın yapının yer aldığı anlaşılmaktadır. Davacı, taşkınlığın imar uygulaması sonucu meydana geldiğini ileri sürerek 3194 sayılı Yasanın 18. maddesinden kaynaklanan kaim bedeli istemiştir. Hemen belirtilmelidir ki; anılan bedelin istenebilmesi için yapı sahibine kullanıma yönelik bir elatmanın önlenmesi davası açılması gerekir. Böylesi bir duruma muhatap olmayan yapı sahibinin yapıdan kaynaklanan hakkı sebebiyle elbetteki bedel kendisine ödeninceye kadar kullanım hakkı bulunmaktadır.Oysa taşkın yapı sahibi olduğunu iddia eden davacıya karşı açılan bir dava bulunmadığına göre eldeki davanın dinlenmesine olanak bulunmamaktadır. Böylesi bir durumda yapı sahibinin çekişmenin giderilmesi davası açması gerektiği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca; bedele yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esası hakkında inceleme yapılmasına yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08/10/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.