MAHKEMESİ: ESKİŞEHİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 18/10/2005NUMARASI: 2002/668-201Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacılar, . Parsel sayılı taşınmazda mirasbırakanları A. Ş., H. Ertürk, N. Y. Ve K. B. R’ın paydaş olduklarını, davalılarca açılan tapu iptali ve tescil davasında mirasbırakanları A. Ş. Ve H. E. Ün tarafı olmadığı halde kayıt maliklerinin tapuda soyadlarının bulunmaması nedeniyle A. D. Ve H. G.hakkında verilen iptal hükmüne dayanılarak kendi mirasbırakanlarının paylarının iptali ile davalılar adına tescil edildiğini, bir kısım davacılar ise, murisleri N. Y. Ve K.B.ın tüm mirasçılarının katılımı olmadan , taraf teşkili sağlanmadan görülüp sonuçlanan dava sonucu murislerinin paylarının iptaline karar verildiğini, ayrıca o davada taraf olanlar ile murisler arasında irs ilişkisi kurulmadığını, karar tebliğinde ölü olduğu anlaşılan davalının mirasçısının davaya dahil edilmediğini ileri sürüp davalılar adına kayıtlı murislerine ait payların iptali ile kendi adlarına olmazsa murisleri adına tesciline, tapu kayıtlarındaki mirasbırakanlarının isimlerinin soyadları da yazılmak suretiyle düzeltilmesine karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar, kesinleşmiş mahkeme kararına karşı iade-i muhakeme yoluna gidilebileceğini, davacıların davasını ispat etmesi gerektiğini bildirip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, hükmü veren mahkemede iade-i muhakeme talebinde bulunmak ve akabinde veya onunla birlikte tapuda isim düzeltilmesi davası açmak gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşmalı temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilerek gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişmeli taşınmazın bir kısım payının H. O. A. Ş. Ve M. K. H. .E.adlarına kayıtlı iken Eskişehir 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 1992/949 esas 1998/136 karar sayılı kesinleşen ilamıyla iptal tescil hükmü kurulduğu, Tapu Sicil Müdürlüğünün infazda tereddüte düşmesi üzerine mahkemece verilen cevabi yazıya göre bu payların iptal edilerek davalılar adına sicil oluşturulduğu görülmektedir.A. Ş. Ve H. E. mirasçıları olan bir kısım davacılar Sulh Hukuk Mahkemesi kararında kendileri veya miras bırakanlarının taraf olmadığı ve hüküm onları baglamadığı halde miras bırakanlarının paylarının iptal edilerek davalılar üzerine yolsuz tescil edildiğini ileri sürmüş, diğer davacılar Sulh Hukuk Mahkemesindeki yargılama sırasında gerek taraf teşkili ve gerekse tebligat eksikliği yönünden kararın bağlayıcı olmayacağı iddiasıyla eldeki davayı açmışlardır.Bu durumda, davacılar K. B. Ve N. Y. Mirasçıları bakımından yukarıda açıklanan ve kesinleşen ilam sonucu mülkiyet haklarında değişiklik yapıldığı anlaşılmaktadır. Öyle ise, adı geçenler yönünden isteklerinin HUMK'nun 445.maddesi hükmü dikkate alınmak suretiyle yargılamanın yenilenmesi yoluyla ileri sürülmesi olanağı bulunduğu açıktır. Bu nedenle, sözü edilen davacılar bakımından belirtilen sebeple davanın reddedilmiş olması doğrudur.Ancak, A. Ş ve H. E. Mirasçıları yukarıda sözü edilen ve kesinleştiği ifade edilen davada taraf değillerdir. Adı geçenler bakımından usulen kurulmuş ve kesinleşmiş bir hüküm yoktur. Bu kişilerin taşınmazdaki murislerine ait payların tavzih kararı adı altında nakledilmiş olması yolsuz tescildir. Öyle ise, bu davacılar bakımından işin esasının incelenip bir karar verilmesi zorunludur. Nitekim mahkemece yapılan araştırma sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile de davacıların miras paylarının usulsüz ve yolsuz olarak davalılara intikal ettirildiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, davacılar A. Ş. ve H. E. mirasçıları bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddedilmiş olması doğru değildir. Bu davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 9.11.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.