MAHKEMESİ: GAZİANTEP 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 29/12/2011NUMARASI: 2009/238-2011/906Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım,ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar Müslüm ve M. K.'nin yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Davacı, paydaşı bulunduğu 9 sayılı parsele, diğer paydaşlar olan davalılar tarafından bina yapıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım; birleşen davasında ise; komşu 19 sayılı parsel malikleri olan birleşen dosyanın davalıları tarafından yapılan taşkın inşaatın yıkımı suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulü ile davacının 9 sayılı parseldeki 1/6 payına isabet eden 23,41 metrekarelik bölüme ilişkin davalıların elatmalarının önlenmesine ve inşaatın yıkımına, 100,00 TL. ecrimisil bedelinin de tüm davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 9 sayılı parselde davacı ile davalılar M. ile M.'in paydaş oldukları, 19 parsel sayılı taşınmazın ise birleşen dosya davalıları K. ile C. adına kayıtlı bulunduğu, komşu 19 sayılı parsel maliki olan davalılar tarafından yapılan inşaatın taşkın olduğu tespit edilerek yıkım kararı verilmesinin doğru olduğuna ve 19 parsel maliki olan davalıların 9 sayılı parselde bir hakları bulunmadığına göre, mutlak surette elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, pay oranında davanın kabulüne karar verilmesi ve ayrıca pay oranına isabet edecek metrekare belirtilmesi doğru değil ise de; 19 sayılı parsel maliki olan davalılar K. ile C. P.ve davacı hükmü temyiz etmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.Öte yandan; dosya içeriğinden, davacının 08.03.1999 tarihinde,davalıların ise 31.10.2005 tarihinde taşınmazdan pay satın aldıkları görülmektedir.Bilindiği üzere,TMK. nun 684. maddesi uyarınca bir şeye malik olan kimse o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. Binanın satın alınmadan önce yapılmış olduğunun anlaşılmış olması durumunda, tarafların binada payları oranında satın alma anında hak sahibi olacakları kuşkusuzdur. Ne varki, mahkemece bu husus üzerinde durulmamış, binanın yapım tarihi tanık ve gerektiğinde uzman bilirkişi ve resmi makamlardan sorulmak suretiyle yapım tarihinin kesin biçimde ortaya çıkarılmamıştır.Diğer taraftan; komşu 19 sayılı parselden dava konusu 9 sayılı parsele taşkın olarak yapılan muhdesatın yıkımı halinde davacıya da payına karşılık kullanabileceği, az ya da çok bir yerin ortaya çıkacağı açıktır. Yine 9 parsel sayılı taşınmazda da mahkemece paya karşılık metrekare belirtilmesi doğru bulunmamıştır.Hal böyle olunca; yukarıda özetlenen ilkeler gözetilmek suretiyle delillerin değerlendirilmesi, söz konusu binanın yapım tarihinin kesin biçimde ortaya çıkartılması ve hasıl olacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.