Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1079 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 11271 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : GÖLBAŞI(ANKARA) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/12/2006NUMARASI : 2005/429-2006/823Taraflar arasındaki davadan dolayı Gölbaşı (Ankara) Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 25.12.2006 gün ve 429-823 sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 08.05.2007 gün ve 3039-5121 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Mahkemece, mükerrer kadastro nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasının kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, onanmış olup bu defa davalı tarafça karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla yeniden yapılan inceleme sonunda;Davacılara ait Tulumtaş Köyü 122 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 26.09.1953 tarihinde başladığı ve 27.11.1957 tarihinde kesinleştiği, diğer 125 parsel sayılı taşınmazın ise kadastro tespitinin 27.09.1953 tarihinde başladığı ve 27.11.1957 tarihinde kesinleştiği, davalıya ait İncek Köyü 633 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 465 parsel sayılı taşınmazında kadastro tespitinin 22.06.1954 tarihinde başladığı ve 29.09.1979 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, kadastro tespit tarihi daha önce olan davacılara ait kayıtlara üstünlük tanınması gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca, davacılara ait taşınmazların kadastro tespitinin davalı taşınmazının tespit tarihinden daha önce kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından bu yönlere değinen karar düzeltme istekleri yerinde değildir. Reddine.Ne varki, 465 nolu kadastral parselin ifrazından oluşan 633 nolu parsel 436.913 m2 olup bunun387.692 m2’lik kısmının 28.05.1992 tarih 1959 yevmiye ile mevzi imar uygulamasına tabi tutulduğu ve muhtelif imar parsellerine gittiği, imar girmeyen 49221 m2’lik kısmınında yine 633 nolu parsel olarak davalı adına kaydedildiği ve davacılar tarafından bu parsel aleyhine 10.08.2005 tarihinde dava açıldığı görülmektedir. Bu durumda; mahkemece hükmüne esas alınan 18.12.2006 tarihli bilirkişi ek rapor ve krokisinde davacılara ait 122 parsel sayılı taşınmazın nizaya konu mükerrerlik gösteren kısmın 28.810 m2, 125 parsel sayılı taşınmazın ise 30.801 m2 olduğu toplam mükerrerliğin 59601 m2 olarak belirlendiği, ancak bu iki bölümün toplamının davalıya ait 633 parsel sayılı taşınmazın toplam miktarından fazla olduğu gibi 633 parsel içerisinde mükerrer olmayan kısımlarında bulunduğu göz önüne alındığında söz konusu kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığı açıktır.Bu durumda yapılacak iş 18.12.2006 tarihli bilirkişi ek rapor ve krokisi esas alınarak öncelikle 633 nolu parselin (49.221 .m2) kapsadığı alanın duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bu belirleme yapıldıktan sonra yine aynı krokide mükerrer kadastro yapılmış olan bölümlerin miktarlarının belirlenmesi sadece bu kısımlar için hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile infazı mümkün olmayacak şekilde ve davaya konu edilmediği halde dava dışı kişi ve taşınmazları da etkileyecek biçimde karar verilmiş olması doğru değildir.Anılan husus bu kez yapılan inceleme sonucu belirlenmekle davalının karar düzeltme isteğinin HUMK.’nun 440. maddesi gereğince kabulüyle, Dairenin 08.05.2007 tarih 2007/3039 esas ve 2007/5121 karar sayılı onama ilamının belirtilen nedenlerden ötürü ortadan kaldırılmasına, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.01.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.