Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10740 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10234 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : KAYSERİ 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2012/688-2013/312Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve pay oranında tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakan babaları M.. E..'nın kayden maliki olduğu kat mülkiyeti kurulu 2425 ada 4 parseldeki 1, 3, 4, 5, 7 ve 8 nolu bağımsız bölümleri intifa hakkını üzerinde tutarak satış suretiyle davalıya temlik ettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, asıl davayı kabul etmiş, birleşen davanın ise açılmasında hukuki menfaat bulunmadığını belirterek, birleşen davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, asıl davadaki kabul iradesinin birleşen dosya açısından da geçerli olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, asıl ve birleşen davalar 300.000,00 TL dava değeri gösterilerek açılmış, davanın kabulü üzerine asıl ve birleşen davalar için ayrı ayrı olmak üzere 300.000,00 TL esas alınarak harca ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değerinin davayı açan mirasçıların payına isabet eden değer olduğu, harç ve vekalet ücretinin bu değer üzerinden hüküm altına alınması gerektiği tartışmasızdır.Somut olayda; dava konusu taşınmazların değeri tespit edilmeden ve davacıların her birinin payına isabet eden değer belirlenmeden fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.Hâl böyle olunca; yukarıdaki açıklamalar ile birlikte 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 312/2. maddesinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davalı temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.