MAHKEMESİ : TUZLA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/11/2010NUMARASI : 2009/539-2010/768Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece, elatmanın önlenmesi isteği bakımından feragat nedeniyle, ecrimisil yönünden de terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olması ve diğer mirasçının davada yer almaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.Hemen belirtilmeli ki, çekişme konusu taşınmazın sicil kaydı, 30.10.2002 tarihinde ölen miras bırakan A.Y. adına kayıtlı olup, ölümü ile terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir.Türk Medeni Yasasının 701 ila 703. maddeleri arasında elbirliği mülkiyetine ilişkin yasal düzenlemelere yer verilmiştir. Aynı yasanın 702/4. maddesi, ”ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır” hükmünü öngörmektedir. O halde, istisnai haller hariç elatmanın önlenmesi davalarında anılan hükmün gözetilmesi gerekeceği açıktır. Ne varki, vekaletnamesindeki mevcut yetkiye dayalı olarak 20.05.2010 tarihli oturumda, davadaki elatmanın önlenmesi isteğinden feragat ettiğini bildirmiş, 1086 sayılı yasanın 151. maddesi (6100 sayılı HMK.nun 154. maddesi) hükmü uyarınca anılan bu beyan usulü dairesinde tasdik edilmiştir.Bilindiği üzere, feragat ve kabul kati hükmün hukuki neticelerini hasıl eder. Bu konudaki beyanın iradeyi ifsad eden sebeplerden ötürü geçersiz olduğu ileri sürülmedikçe beyan sahibini bağlar. O halde, mahkemece elatmanın önlenmesi isteği bakımından feragat nedeniyle ret kararı verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacının öteki temyiz itirazlarına gelince; elatmanın önlenmesi davalarında ecrimisil de istenilmişse, haksız işgalcinin mülkiyet sahibine ödemekle yükümlü bulunduğu en azı kira geliri, en fazlası mahrum kalınan kâr olan haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil bölünebilir nitelik taşıdığından terekedeki ortaklığı oluşturan her bir ortağın kendi payı oranında ecrimisil istemesine yasal bir mani bulunmamaktadır. Nitekim gerek yargısal uygulamalar, gerekse öğretide anılan bu ilke kural olarak benimsenmiştir.Hal böyle olunca; mahkemece, ecrimisil isteği yönünden gerekli araştırma, inceleme ve soruşturmanın yapılması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.