MAHKEMESİ : KADİRLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/02/2014NUMARASI : 2013/252-2014/47Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne, taşınmazın tüm mirasçılar adına tesciline ilişkin olarak verilen karar davalı İsa tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Mahkemece, işlemin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne ve taşınmazın tüm mirasçılar adına tesciline karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davalının kayden maliki olduğu çekişme konusu 1699 ada 6 parsel sayılı taşınmazı dava dışı C.. T.. C..'dan satış suretiyle temellük ettiği, davacıların, mirasbırakanları İbrahim'in harici satış senedi ile dava konusu taşınmazı edindiğini bedelini ödediğini, ancak anılan senedin oğlu olan davalı İsa adına düzenlendiğini, murisin de evladı adına düzenlenen senede itiraz etmediğini ve sonrasında davalının harici senede dayanarak taşınmazı adına tescil ettirdiğini ileri sürerek davalı adına olan kaydın iptali ile miras payları oranında adlarına tescil istemi ile eldeki davayı açtıkları, muris İbrahim'in 21.11.2012 tarihinde öldüğü ve geriye davacı çocukları Mustafa, Emine, Eyyüp, Ayşe, Şerife, Hacer, Fatma ile davalı İsa ve dava dışı Ali'nin kaldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere muris muvazaası, mirasbırakanın mal kaçırmak amacıyla tapuda adına kayıtlı taşınmazı tapu memuru önünde aslında bağışlamak istediği halde satış suretiyle devretmişse söz konusu olabilir. Bu nedenle somut olayda muris muvazaasından söz etme olanağı yoktur. Eğer satış bedeli muris tarafından ödenmiş ise bu durumda gizli bağış söz konusu olup bu kazandırmanın da tenkise tabi olacağı açıktır. Ne var ki, eldeki davada tenkis de istenmemiştir.Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.Kabule göre de, davada pay oranında iptal ve tescil istenildiği halde talep aşılarak tüm mirasçıları kapsar şekilde kabul kararı verilmiş olması da isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.