Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10699 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5623 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ALANYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/12/2011NUMARASI : 2007/249-2011/759Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar karşı davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava ve karşı dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup,Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişmeye konu 105 ada 99 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu, anılan taşınmazda, tarafların dava dışı kişilerle birlikte paydaş bulundukları, davacının, taşınmaza davalıların haksız olarak müdahale ettiklerini ileri sürerek el atmanın önlenmesi isteğiyle eldeki davayı açtığı; davalılarında, tüm paydaşları bağlayan harici taksim sözleşmesi ve özel parselasyon planı yapıldığını, buna göre fiili kullanma biçiminin oluştuğunu, çekişmeli bölümün harici taksim sözleşmesine göre kendilerine özgülendiğini, davacı karşı davalının müdahale ettiğini ileri sürerek, karşı dava yoluyla el atmanın önlenmesi isteğinde bulundukları anlaşılmaktadır.Bu durumda,Mahkemeninde kabulünde olduğu gibi, taraflar arasındaki çekişmenin Türk Medeni Kanununun 688. ve takip eden maddelerinde ön görülen paylı mülkiyet hükümlerine göre çözüme kavuşturulacağı açıktır. Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamıyan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Ancak, paylı mülkiyette yararlanmadan (intifadan) tümüyle men edilmeyen paydaşın, diğer paydaşın müdahalesinin önlenmesini ve ecrimisil isteyebilmesine yasal olarak olanak yoktur.O paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi ve ecrimisil davası dinlenmez. Somut olayda; paylı mülkiyet üzere olan çekişmeli 105 ada 99 parsel sayılı taşınmaz ile 105 ada 100 ve 154 parsel sayılı taşınmazların paydaşları arasında düzenlendiği belirtilen ve dosyada mevcut olan harici taksim sözleşmesi üzerinde mahkemece yeterince durulmamış, düzenlendiği tarih itibariyle tüm paydaşları kapsayıp, kapsamadığı saptanmışdır.Hal böyle olunca; sözü edilen harici taksim sözleşmesi üzerinde durulmalı, harici taksim yapıldığının ve buna göre taşınmazınkullanıldığının belirlenmesi halinde, yapılan keşfe dayalı olarak düzenlenen fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün, paydaşlardan kimin veya kimlerin kullanımına bırakıldığının açıklığa kavuşturulması, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekmektedir.O halde, yukarıda değinilen ilkeler ve açıklamalar çerçevesinde, çekişme konusu 105 ada 99 parsel sayılı taşınmazda, tüm paydaşları bağlayan harici taksim sözleşmesi bulunup bulunmadığının, fiili taksim yapılıp yapılmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davalılar karşı davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerlere(6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.