Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10667 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 8675 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: YOMRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 31/03/2011NUMARASI: 2010/525-2011/226Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 4 parsel sayılı taşınmaza, komşu 65 parsel sayılı taşınmazı kullanan davalının yol haline getirmek suretiyle müdahale ettiğini, ayrıca tel örgü ve ağaçlara zarar verdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve eski hale getirme bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, kesin hüküm savunmasında bulunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacıya ait taşınmaza müdahale ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının fındık bahçesi vasıflı 4 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğu, komşu 65 parseli kullanan davalının, yol haline getirmek suretiyle müdahale ettiğini, tel örgü ve ağaçlara zarar verdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve eski hale getirme bedelinin tahsiline karar verilmesi isteğiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, her ne kadar tespit sonucu ibraz edilen bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş ise de, tespitin davalının yokluğunda yapıldığı, tespit bilirkişi raporu davalıya tebliğ edildikten sonra, davalının yokluğunda yapılan tespiti kabul etmediğini belirterek tespite ve bilirkişi raporuna itiraz ettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, yerinde yeniden üç uzman bilirkişi ile keşif yapılarak, el atıldığı iddia edilen yerin ve söküldüğü iddia edilen çit ve ağaç bedellerinin saptanması, buna göre hüküm kurulması gerekirken, tespit raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, hükümde el atılan kısım belirtilmeksizin soyut olarak elatmanın önlenmesine denilmek suretiyle infazda tereddüde yol açacak biçimde hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.