Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10654 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 7185 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: MENDERES ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 23/10/2009NUMARASI: 2007/430-2009/575Taraflar arasındaki davadan dolayı Menderes Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 23.10.2009 gün ve 2007/430 esas 2009/575 karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 27.10.2010 gün ve 11806-11051 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece; elatmanın önlenmesi, yıkım isteklerinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairece onanmış olup, davalı vekilince karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.Bilindiği üzere; ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir.Somut olayda; çekişme konusu 993 ada 1 nolu parsel imar parseli olup geldisi olan 1330 parsel sayılı taşınmazda davacı O.S. 126/640 payın 08.05.1997 tarihinde hükmen maliki olduğu ve 14.05.2004 tarih, 2430 yevmiye ile 63/1280 payını davacı U. Ö. 189/280 payını ise davacı M. A.'a satış suretiyle temlik ederek, taşınmazda payının kalmadığı, taşınmazın 30.12.2005 tarihinde imar uygulamasına tabi tutularak imar neticesinde oluşan 993 ada 1 parsel sayılı taşınmazın müşterek mülkiyet üzere tamamının davacılar M.ve U. adına tescil edildiği, her üç davacının birlikte davalıya hitaben İzmir 20 Noterliğince düzenlenen 25.01.2007 tarih, 2272 yevmiye numaralı ihtarname ile tebliğden itibaren 7 gün içinde elatmasına son vermesi ve ecrimisil ödemesi yönünde ihtarname keşide ettikleri, ihtarnamenin davalıya 11.06.2007 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın 26.07.2007 tarihinde açılarak her üç davalının 2002-2006 yılları arası için (2006 yılı dahil) ecrimisil talep ettikleri anlaşılmakta olup, taşınmazın yıllardır davalının kullanımında olduğunun davacıların da kabulünde olduğu ve ihtarname tarihine kadar payını 14.05.2004 tarihinde devreden ne davacı O.ne de daha sonradan payı temlik eden ve imar uygulaması ile de 30.12.2005 tarihinde taşınmazın tamamına malik olan diğer davacıların, davalının kullanımına ses çıkarmadıkları görülmektedir. Bu durumda; davalının ihtarnamede belirtilen tarihe kadar taşınmazı davacıların izni ile kullandığı ve ihtar keşide edilmekle muvafakatin geri alındığı kabul edilmelidir. Öyleyse, davalının ihtarnamede verilen 7 günlük süreden sonrası için ecrimisilden sorumlu tutulabileceği, davacıların 2002-2006 yılı arası için ecrimisil talep ettikleri dikkate alındığında, anılan tarihlerin ihtarname öncesi dönem içinde kalmış olması sebebi ile tüm davacılar yönünden ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, ecrimisil yönünden yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, dava tarihi itibariyle davacı O.'ın taşınmazda kayıt maliki olmaması ve taşınmazdaki payını dava açılmadan çok önce devretmiş olması sebebi ile onun yönünden elatma ve yıkım isteğinin de reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi de isabetsizdir. Diğer taraftan eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerden çekişme konusu 993 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, dava açıldıktan sonra, hükümden önce, 07.03.2008 tarihinde ifrazı neticesinde 993 ada, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9,10 ve 11 parsellerin oluştuğu, ifrazla oluşan parsellerin paylı mülkiyet üzere davacılardan U. Ö. ile M. Atılgan adına kaydedildiği, mahkemece mahallinde yapılan 27.06.2008 tarihli keşif neticesinde alınan 24.07.2008 tarihli teknik bilirkişi raporu ile ekinde yer alan krokide bu duruma değinildiği, hal böyle olunca ifraz sonucu oluşan parseller üzerinden hüküm tesis edilmesi gerekirken infazda tereddüte yol açabilecek biçimde 993 ada 1 parsel üzerinden hüküm kurulması yoluna gidilmesi de doğru değildir. Değinilen bu hususlar karar düzeltme istemi üzerine bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK’un 440. maddesi gereğince kabulüne, Dairenin 27.10.2010 tarih, 2010/11806 Esas, 2010/11051 Karar sayılı onama kararının Ortadan Kaldırılmasına, yerel mahkemenin 23.10.2009 tarih, 2007/430 Esas, 2009/575 Karar sayılı kararının açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.