Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10652 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3721 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/07/2013NUMARASI : 2011/274-2013/341Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 94 ada 18 parsel sayılı taşınmazın arsa niteliği ile davacılar, davalılar ve dava dışı E. S. T. adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerinde 4 katlı binanın mevcut bulunduğu, alt katın her iki davalı tarafından depo olarak, 1. katı davalı Mehmet’in, ikinci katı ise davalı Ahmet’in mesken olarak kullandıkları, üçüncü katın ise tarafların annesi olan davalı Emine’nin kullanımında olduğu, davacıların anılan taşınmazda paylarına karşılık kullandıkları bir yer bulunmadığı anlaşılmaktadır.Öte yandan, daha önce davacıların aynı taşınmazı kullanımları nedeniyle aynı davalılara karşı ecrimisil istemiyle dava açtıkları, yapılan yargılama sonucunda Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.05.2010 tarih, 2009/950 esas, 2010/617 karar sayılı kararı ile çekişme konusu taşınmazın davalıların kullanımında olduğu, davacıların paylarına karşılık kullandıkları yer bulunmadığı belirlenerek 04.04.2008 ila 17.04.2008 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisilin hüküm altına alındığı, kararın derecattan geçmek suretiyle 15.01.2012 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.Davacılar, eldeki davada 18.04.2009 ile 17.04.2011 tarihleri için aynı taşınmaz için ve aynı davalılardan ecrimisil talebinde bulunmuşlardır.Dosya içeriği ve toplanan deliller ile kayden davacıların paydaşı oldukları çekişme konusu 94 ada 18 parsel sayılı taşınmazın davalıların kullanımında bulunduğu, davacıların paylarına karşılık kullandıkları yer olmadığı gibi paylarının karşılığı olan kullanım bedelinin de davacılara ödenmediği belirlenerek ve daha önce taraflar arasında aynı taşınmaza ilişkin ecrimisil isteği bakımından kesinleşen mahkeme kararı içeriği de dikkate alınarak eldeki davada ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur.Ancak, taraflar arasında görülen ve yukarıda içeriği açıklanan Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.05.2010 tarih, 2009/950 esas, 2010/617 karar sayılı 15.01.2012 tarihinde kesinleşen ilamının eldeki davada bağlayıcı olacağı gözetilerek, o davada belirlenen ecrimisile ÜFE uygulanarak sonraki dönem için ecrimisil hesabı yapılıp yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken anılan dosya içeriği dikkate alınmadan eksik ecrimisilin hüküm altına alınması doğru değildir.Davacıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.