Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10624 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9250 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : DÜZCE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/02/2015NUMARASI : 2014/593-2015/70Taraflar arasında görülen elatmanın önlennmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, elatmanın önlenmesi isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR- Dava, paydaşlar arasında elatmanın önenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Davacı, davalılar ile birlikte paydaş oldukları 620 parsel sayılı taşınmaz üzerine onların rızası ile ev ve ahır yaptırdığını, bu konuda açmış olduğu dava neticesinde Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28.12.1995 tari, 1995/5 Esas, 1995/978 sayılı kararı ile, anılan ev ve ahırın tarafından yapıldığının tespitine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, ancak davalıların haksız yere ev ve ahırı işgal ettiklerini, tahliye yönündeki taleplerinin sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın zamanaşımına uğradığını, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, Dairece; ''...Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme neticesinde; Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kesinleşen 28.12.1995 tarihli ve 1995/5-978 E.K. sayılı kararı ile taşınmaz üzerindeki evin davacıya ait olduğunun tespitine karar verildiği, davacı tarafından aynı taşınmaz ile ilgili olarak Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24.12.2003 tarihli ve 2000/816 E. 2003/652 K. sayılı kararı ile el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açılarak davanın kabulüne karar verildiği ancak kararın kesinleşmediği, önceden açılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası ile intifadan men olgusunun gerçekleştiği gözetilerek, taşınmaz üzerindeki eve el atmanın önlenmesi ve evin tamamı üzerinden ecrimisile hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ne var ki, teknik bilirkişi raporlarında taşınmazın geriye kalan bölümlerinin bahçe olup üzerinde meyve ağaçları bulunduğunun belirtilmesi karşısında, meyve ağaçlarının gelirinin hesaplanması sırasında davacının taşınmazdaki payının dikkate alınarak taşınmazdaki payı oranında ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, davalıların bu bölümde paydaş oldukları göz ardı edilerek meyve ağaçları için hesaplanan ecrimisilin tamamına hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı, '' gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda elatmanın önlenmesi isteği Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmiştir. ./..Hemen belirtmek gerekir ki; hükmüne uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılarak işin esası bakımından yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ne var ki, yargılama sırasında, bozma ilamından önce adli yardım talebi kabul edilen davacı taraf 14.11.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; ecrimisil miktarı yönünden talep sonucunu 6.418,63.-TL'ye yükselttiği, bu miktarın 5.294,48.-TL'si kabul edilerek hüküm altına alındığı, diğer bir söyleyişle davacının ecrimisil talebi kısmen kabul edildiği halde, ecrimisil isteğinin tamamı kabul edilmiş gibi hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına reddedilen bölüm üzerinden vekalet ücreti takdir edilmemiş olması ve yargılama giderlerinden davanın kabul ve ret oranına göre tarafların sorumlu tutulmamış olmaları da doğru değildir. Davalılar vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün belirtilen nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.09.2015tarihinde oybirliğiyle karar verildi.