MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/10/2013NUMARASI : 2011/638-2013/423Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, gaiplik kararı verilmek suretiyle tapu iptal ve vakıf adına tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, Ömer oğlu M.H.’nin gaipliğine ve taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu müfrez arsa vasıflı 2385 parsel sayılı taşınmazın 18.04.1949 tarihinde ifraz işlemi ile Ömer oğlu M. H.adına tescil edildiği, davacı idarenin çekişme konusu taşınmazın kayıt malikinin gaip olduğu ve taşınmazın 5737 Sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca vakfı adına tesciline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, 5737 Sayılı Yasanın 17.maddesi hükmü uyarınca icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mutasarrıfların gaip olduklarının kanıtlanması durumunda taşınmazın aslına (vakfına) döneceği açıktır.Ne var ki, mahkemece hükme yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki; çekişme konusu taşınmazın tespit ve tesciline esas dayanak belgeler ile taşınmazdaki vakıf şerhinin dayanağı belgeler getirtilmediği gibi, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen M.H.’nin gaip olup olmadığı, mirasçısı bulunup bulunmadığı yönünde yeterli araştırma yapılmamıştır. Hal böyle olunca, öncelikle çekişme konusu taşınmazın ilk tesisinden itibaren tün tedavüllerini gösterir tapu kütük sayfa suretinin, taşınmazın kadastro tespit tutanağı ve dayanak belge suretlerinin, ifraz öncesine ilişkin kayıtlar ve taşınmazdaki vakıf şerhine dayanak belge suretlerinin merciinden temini, öte yandan kayıt maliki Mehmet Hulusi’nin gaip olup olmadığının, mirasçısı bulunup bulunmadığının nüfus müdürlüğü ve zabıta marifetiyle yapılacak araştırma sonucunda tespit edilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek sonuca gidilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.