MAHKEMESİ: ISPARTA AİLE MAHKEMESİTARİHİ: 21.12.2011NUMARASI: 2010/83-1227Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 2.10.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı N. Ç. ve vekili Avukat S. E. geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, Aile Mahkemesi sıfatıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı, çekişme konusu 2608 parsel sayılı taşınmazda 7.12.1993 tarihinde ½ payını, 31.1.1994 tarihli resmi akitle geri kalan ½ payını "kendisinden evvel ölümü halinde rücu etmek kayıt ve şartı" ile davalı eşine bağışladığı anlaşılmaktadır.Davacı, davalı eşinin boşanma davası açarak kendisi hakkında asılsız iddialarda bulunduğunu ve bağıştan rücu koşullarının oluştuğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre dava, B.K. nun 244 (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 295) maddesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu açıktır.Bilindiği üzere; 18/01/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde, 08/07/2003 tarihinde faaliyete geçen Aile Mahkemelerinin görev kapsamı belirlenmiş ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 2. kitabının üçüncü kısmı hariç ilk iki kısmında yer alan (118 ile 395. madde arası) hükümleriyle ilgili çıkan uyuşmazlıklar bu mahkemelerin görevleri arasında kabul edilmiş ve çekişmenin aile mahkemeleri tarafından çözüme kavuşturulacağı hükme bağlanmıştır.Somut olaya yukarıdaki ilkeler uyarınca bakıldığında; davacının, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayanarak tapu iptal ve tescil isteği ile eldeki davayı açtığı, isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 2. kitabının üçüncü kısmı hariç ilk iki kısmında yer alan (118 ile 395. madde arası) hükümleriyle bir ilgisinin bulunmadığı, dolayısıyla çekişme konusu yapılan uyuşmazlığın 18.01.2003 tarihinde yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince kurulan Aile Mahkemesi tarafından değil, genel mahkemelerce çözüme kavuşturulması gerekeceği tartışmasızdır. Tarafların karı-koca olmaları neticeye özellikle mahkemelerin görevine etkili olamayacağı izahtan varestedir.O halde; davacının talebi, genel mahkemelerin görevi dahilinde olup, görevin kamu düzeni ile ilgili olması ve yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gereken usul kaidesinden bulunması nedeniyle davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılmış olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,bozma nedenine göre işin esasının incelenmesine gerek bulunmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 02.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.