Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10563 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 9200 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: KESTEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 18/03/2010NUMARASI: 2009/66-2010/50Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 431 ada 3 sayılı parseldeki 8 nolu bağımsız bölümün bedelini eski eşi Z.A. ile birlikte ödediklerini ancak tamamının eski eşi adına tapuya tescil edildiğini, sonrasında eski eşinin bu taşınmazı kendisinden kaçırmak amacıyla muvazaalı biçimde davalı babasına devrettiğini ileri sürerek, tapusunun iptali ile yarı payının kendisi adına, yarı payının da eski eşi adına tescilini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, taşınmazın alımında davacının da katkısı bulunduğu gerekçesiyle 1/2 payının iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişmeli taşınmaza ait kooperatif payının Z. A.ait iken 31.01.1995'te davalı babasına devredildiği ve ferdileşme suretiyle oluşan 431 ada 3 sayılı parseldeki 8 nolu bağımsız bölümün davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.Davacı, 8 nolu bağımsız bölümün bedelini evlilikleri devam ederken eski eşi Z. A. ile birlikte kooperatife ödediğini, ancak Z.’nin kooperatif hissesi devir senedi ile kendisinden mal kaçırma amacıyla davalı olan babasına devrettiğini ve ferdileşme ile de onun adına sicil kaydının oluştuğunu ileri sürerek, iptal-tescil istekli eldeki davayı açmıştır.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Davanın ileri sürülüş biçimi ve iddianın içeriğinden taraflar arasındaki çekişmenin katkı payı alacağından kaynaklandığı açıktır. Bilindiği üzere 07.10.1953 tarih 8/7 Sayılı İnançları Birlestirme Kararı uyarınca bu tür davalarda ayın isteme olanağı bulunmadığına, sadece tazminat istenebileceğine, davacı da bu yönde bir istek ileri sürmediğine göre, davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizdir. Kabule göre de, keşfen saptanan ancak harcı tamamlanmayan dava değeri üzerinden davalıya fazla vekalet ücreti yüklenmesi de doğru değildir.Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 S. K.'un geçici 3. maddesi yollamasıyla) HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.