Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10511 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7908 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : DÖRTYOL SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/01/2013NUMARASI : 2012/365-2013/19Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimiraporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. .Somut olaya bakıldığında; 1975 yılında yapılan kadastro tesbiti sırasında 142 ada 147 parsel; Mayıs 1929 tarih 18 ve 19 sıra nolu tapu kayıtları , 146 ada 21 parsel ise Mayıs 1929 tarih 17 sıra nolu tapu kaydı uygulanmak ve H.çocukları H.. D.. M.V. H. T.ve B.S.tarafından kullanıldığı belirtilmek suretiyle 1/5'er pay itibariyle H. çocukları H.D., M. V..H..T..B..S..adlarına tespit edilmiş olup tespit maliklerinin doğum tarihleri ve soyadları yazılmamıştır. Davacının babası B..S.T.ya ait nüfus kayıtları incelendiğinde; baba adının M.olduğu, A., H. ve A..R..isminde kardeşlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. 42 ada 147 ve 146 ada 21 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanaklarıyla davacının babası B..S.T.ya ait nüfus kayıtlarının örtüşmediği açıktır. Duruşmada dinlenen 2 davacı tanığı ; davacının dedesinin baba adının M.., soyadının T.. olduğunu bildirmişler, ancak taşınmazları kimin kullandığı yönünde beyanda bulunmamışlardır. Mahkemece yaptırılan zabıta araştırmasında ise 146 ada 21 parsel üzerinde eski yıkılmış ev ile M.Ü. tarafından kullanılan otopark bulunduğu, H..oğlu B.S. ile M..B..S..T..nun aynı kişiler olmadıkları, M..B..S..T..nun öldüğü belirtilmiştir. Bu durumda davacının babası M..B..S..T..nun , 142 ada 147 ve 146 ada 21 parsel sayılı taşınmazlarda 1/5 payın maliki H..l oğlu B. S.olmadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, verilecek karar mülkiyet aktarımına neden olacağından Sulh Hukuk Mahkemesinde çekişmesiz yargı usulüne göre davaya bakılamıyacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.