Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10511 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 5458 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: HONAZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 03/02/2011NUMARASI: 2010/203-2011/17Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları M. malik olduğu 2 parsel sayılı taşınmazını mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak ikinci eşi olan davalıya temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "....davanın kabulüne karar verilmiş olmasının kural olarak doğru olduğu, ancak miras bırakan tarafından davalıya temlik edilen 1180 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak 158 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 587/701 pay oranında paydaş kılındığı, bu pay üzerinden kabul kararı verilmesi gerekirken, davalının Hazineden satın aldığı 114/701 payın da kabul kapsamına alınarak taşınmazın tamamı yönünden davacıların payları oranında iptal ve tescile karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş olmakla yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile 158 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 587/701 pay oranında iptal edilerek iptal edilen bu payın davacılara 4 eşit pay halinde tapuya tesciline, kalan 114/701 pay için talebin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.10.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat .... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, Mahkemece, hükmüne uyulan Daire bozma ilamında belirtilen şekilde işlem yapılarak, davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının, bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir, REDDİNE.Ancak, miras bırakan M., davanın tarafları dışında davada yer almayan mirasçılarının bulunduğu veraset ilamıyla sabit olup; istek gözetilerek, miras bırakan tarafından davalıya temlik edilen çekişme konusu 1180 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucunda davalı adına tescil edilen 158 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 587/701 pay üzerinden, davacıların veraset ilamındaki miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken; çekişmeli taşınmazda, miras bırakandan gelen tüm payı (587/701 payı) davacılara maledecek şekilde tapu iptali ile davacılar adlarına tescil kararı verilmiş olması doğru değildir.Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren (yeni 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 18.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.