Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10481 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8478 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: SİNCAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 19/02/2013NUMARASI: 2011/620-2013/33Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacılar ile davalı O..ve dava dışı Hazine'nin kayden paydaş olduğu dava konusu 100043 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan evi davalı Y..ün, depo, ahır ve garajı davalı O..ve A.'in kullandığı saptanarak davalılar Y. ve A.. yönünden el atmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Y..ve A..in bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,Davalı O..ile diğer davalıların öteki temyiz itirazlarına gelince, davalı O..'ın taşınmazda kayden paydaş olduğu sabittir. Dosya içeriğinden dava dışı Hazine'nin de paydaş olduğu taşınmazda tüm paydaşları bağlayan taksim sözleşmesi veya özel bir parselasyon planın olmadığı ve taşınmazda fiili kullanma biçiminin de oluşmadığı anlaşılmaktadır. Üçüncü kişi konumunda olan diğer davalıların el atmalarının önlenmesine karar verilmekle davacıların da taşınmazda kullanabilecekleri bir yerin bulunacağı açıktır.Öte yandan davacı taraf, 8.000.00-TL ecrimisil istemiyle dava açmış olup aşamada 21.09.2010 havale tarihli dilekçe ile davasını ıslah ederek dava değerini bilirkişi raporunda hisseleri oranında belirlenen değer olan 14.337.00-TL'ye yükseltmiştir. Buna karşın mahkemece, HMK'nun(Hukuk Muhakemeleri Kanununun) 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde talep aşılmak suretiyle ıslahla artırılan ecrimisilden daha fazlasına hükmedildiği anlaşılmaktadıDiğer taraftan davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından her bir davalının kullandığı yer saptanarak bu bölümlerin değeri ve getirecekleri ecrimisil bedelleri gözetilerek davalıların sorumlu tutulacakları yargılama giderlerinin belirlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece değinilen bu hususlar göz ardı edilerek hüküm tesis edilmiştir. Hal böyle olunca, paydaş olan davalı O..hakkındaki davanın reddedilmesi, taleple bağlı kalınarak davalılar Y..ve A..'in kullandıkları bölümlerin getireceği ecrimisil bedelleri belirlenerek belirlenecek miktarın hüküm alınması ve yine kullandıkları bölümlerin değeri ve hükmedilen ecrimisil bedelleri üzerinden yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. Bir kısım davalıların temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.