Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10458 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 8125 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: ÜRGÜP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 13/01/2012NUMARASI: 2004/146-2012/14Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden ;dava konusu 909 ada, 6 parsel sayılı taşınmazın ¾ payının davacıya ait iken, 27.04.2007 tarihinde davalı Ş.'ye satış suretiyle temlik edildiği, 01.08.2002 tarihinde de davalı Ş. tarafından davalı M. T.'e satış suretiyle aktarıldığı, davacı tarafından 04.04.2003 tarihinde Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesinde 2003/84 esas sayılı dosya ile aynı istekle iptal-tescil davası açıldığı, davacının 30.04.2003 tarihli dilekçesi ile '' davalının dava konusu taşınmazı dava açılmadan önce üçüncü kişiye sattığını yeni öğrendik, bu şahsın kötü niyetli olup olmadığını araştırıyoruz, delil bulacak olursak ikisi aleyhine de dava açacağız, tapu iptali ve tescil davasından tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik feragat ediyoruz'' şeklindeki beyanı ile davadan feragat edildiği, mahkemece feragat nedeniyle davanın reddedilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, 1086 sayılı HUMK.'nun 91-95. maddelerinde ( 6100 sayılı HMK'nun 307. md.) düzenlenen feragat kesin hükmün hukuki neticelerini doğurur. Öte yandan 1086 sayılı Kanunun 237. maddesinde (6100 sayılı Kanunun 303. maddesi) düzenlenen kesin hükmün oluşabilmesi için, her iki davanın taraflarının, sebebinin ve talep sonucunun aynı olması gerekir. Bunun yanı sıra, tapu–iptal davalarının kayıt malikleri hakkında açılacağı kuşkusuzdur. Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/84 esas sayılı dava açıldığı tarihte davalı Şükrü kayıt maliki olmadığından o davanın esasen dinlenme olanağı da yoktur.Öte yandan; davacının o davadaki beyanı hakkın özünden feragat olmayıp davayı takipten vazgeçme olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda da Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/84 esas, 2003/189 karar sayılı kararı eldeki dava yönünden kesin hüküm oluşturduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Hal böyle olunca; işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Davacının temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.