MAHKEMESİ : KARS SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/12/2012NUMARASI : 2012/225-2012/673Yanlar arasında görülen tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın görev nedeniyle usulden reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece görev nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.Davacı ilgili tapu müdürlüğüne yönelik olarak açtığı davada, 141 ada 9, 10, 11, 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların 3/7 şer paylarını dava dışı C..K..'dan satın aldığını ve payların adına tescil edildiğini, ancak kadastro tespiti ile revizyon gören taşınmazların 826 ada 79, 80, 81, 82 ve 83 parsel numaralarını aldığı halde, yeni sicil kayıtlarında kendi paylarının gösterilmediğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının düzeltilerek paylarının adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Hemen belirtilmelidir ki; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi kayıt düzeltilmesi davalarının kaynağını oluşturur. Ve bu tür davalar çekişmesiz yargı usulüne göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Çekişmesiz yargı işlerinde teknik anlamda bir hasım bulunmamaktadır. Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla davada yer almaktadır.Somut olayda ise, tapu kaydında yer almadığı ileri sürülen payların tescili isteğinde bulunulmuştur. Bu davanın diğer paydaşların haklarını etkileyeceği ve incelemenin mülkiyet hakkına ilişkin olacağı açıktır. Anılan nedenle, eldeki davanın çekişmesiz yargı usulüne göre incelenmesi mümkün değildir. Öte yandan, çekişmeli yargı işine tabi olarak açılan bir dava ile çekişmesiz yargı işine tabi davanın yargılama usulleri birbirinden farklı olduğundan ve çekişmesiz yargı işlerinde teknik anlamda bir hasım bulunmadığından, görevsizlik kararı verilerek görevli mahkemede devam etme olanağı da bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, davaya çekişmesiz yargı usulüne göre devam etme olanağı bulunmadığından ve çekişmeli yargı usulüne göre ayrı bir dava açılması gerekli olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.