Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10435 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 11530 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : AKHİSAR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/12/2011NUMARASI : 2011/325-2011/635 Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmaksızın davacıya ait 34 parsel sayılı taşınmaza taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiği belirlenerek yıkım yoluyla elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden özellikle mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ve eksiğin tamamlatılması sonucu getirtilen kayıt ve bilgilerden; davacının kerpiç ev ve bahçe vasfındaki, 404 ada, 34 parsel sayılı taşınmazda kayden malik olduğu, sınır komşusu 32 ve 40 parsel sayılı taşınmazlar davalı adına kayıtlı iken 07/04/1972 tarihinde tehvid edilmek suretiyle 404 ada, 41 parsele dönüştüğü, anılan parselde bağımsız malik olan davalı O. A.'ın 02/11/1993 tarihinde 4/10 payı üzerinde ipka ederek 2/10'şar payı dava dışı B. A., G. A. ve B. A.'a satış yoluyla temlik ettiği ve aynı tarihli kat mülkiyeti tesis edilerek sonuçta 4 nolu bağımsız bölümün davalı adına tescil edildiği , diğer bağımsız bölüm maliklerinin dava dışı kaldığı anlaşılmaktadır.Davacı dava dilekçesinde; kayden maliki bulunduğu 404 ada, 34 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne, davalının kendi taşınmazına inşaa ettiği depo vasfındaki yapının bir kısmının" tecavüzlü olduğunu, aralarında çıkan muaraaza sonucu davalının taşkın duvarı yıkarak sınırına çektiğini, ancak temel ve su basmanının kaldırılmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Hemen belirtilmelidir ki; arzın mütemmim cüz'ü (bütünleyici parçası) olan muhdesatların, zeminin mülkiyetine tabi olmaları nedeniyle (TMK'nun 684. Maddesi) yıkım istekli davalarda, davanın yıkımı istenen muhdesatın ana nüvesinin üzerinde bulunduğu taşınmazın tüm maliklerine yöneltilmesi zorunludur. O halde, 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesinin sağladığı imkânlar da gözetilerek 41 parsel sayılı taşınmazda bağımsız bölüm maliki bulunan G. A., B. A. ve B.A.'a husumetin tevcih edilmesi, taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek eksik taraf huzuru ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan, kabul tarzı itibariyle de, infaza elverişli olmayacak ve kapsamı belli olmayan şekilde “21 parsele davalının yaptığı müdahalenin men’ine” tarzında karar verilmiş olması da isabetsizdir. Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.