MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/02/2015NUMARASI : 2011/378-2015/43Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece birleşen davaların tabulüne , asıl davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.Davacı asil,mirasbırakanı adına kayıtlı 2484 ada 41 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında murisinin “U...” yazılan soyadının nüfus kayıtlarına uygun olarak “U..”şeklinde, yine Fatih 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/570 esas sayılı dosyasında da davalı murisi E.. U..'in soyadının iptali ile U.. olarak düzeltilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır.Birleşen dava davacısı T.. S..; kamulaştırma sonucunda Toplu Konut İdaresi Başkanlığı adına tapuya kaydedilen 2484 ada 41 parsel sayılı taşınmazın önceki maliki olan E.. U..'in mirasçısı A.. U..'den alacaklı olduğunu,icra dairesince taraflarına yetki verildiğini,bu nedenle murisin tapu kaydı ile kamulaştırma dosyasında yanlış yazılan soyadının düzeltilmesini istemiş yine birleşen dava davacısı T.. S.. ise;2484 ada 41 parsel sayılı taşınmaz malikinin mirasçısı olan A.. U..'in alacaklısı olduğunu taraflarına verilen yetkiye istinaden taşınmaz malikinin muris E.. U.. olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, birleşen davaların kabulüne,asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir../..Dosya içeriği,toplanan deliller ve özellikle Fatih 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/570 E.-2011/12 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; 2484 ada 41 parsel sayılı taşınmaz maliki E.. U.. hakkında T.C.Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından açılan kamulaştırma(bedel tespiti ve tescil) davası olduğu,yapılan yargılama sonucunda taşınmazın kamulaştırma nedeniyle Toplu Konut İdaresi Başkanlığı adına tesciline,taşınmaz bedelinin E.. U..'e ödenmesine karar verildiği,dosya kapsamında yapılan bütün araştırmalara rağmen tapu kayıt maliki E.. U..'in kimlik ve açık adres bilgilerine ulaşılamadığı,bu sebeple kayıt malikinin tapu kaydında yer alan kimlik ve adres bilgileri ile davanın sonuçlandırıldığı anlaşılmıştır.Hâl böyleyken;çekişme konusu taşınmazın Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca kamulaştırıldığı,dolayısıyla " Ali oğlu E.. U..”in taşınmazla ilgisinin kalmadığı bu sebeple dava konusu taşınmazda malik olarak gözükmediği anlaşılmaktadır. O hâlde, taşınmazda malik olmayan mirasbırakanın tapu sicil kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesine karar verilmesi mümkün değildir.Ne var ki; kimlik bilgilerindeki eksiklikten dolayı taşınmazın kamulaştırma bedelinin ödenmeyecek olması sebebi ile davacıların bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu tartışmasız olup, bu gibi durumlarda çekişme konusu taşınmazın tapu maliki ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verileceği kuşkusuzdur.Hâl böyle olunca; çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince ve asıl davayla birleşen İstanbul 14. Asliye hukuk Mahkemesinin 2013/307 Esas sayılı dosyasının davacısı tarafından,taşınmaz malikinin muris E.. U.. olduğunun “tespitine” karar verilmesi istemi de göz önüne alınarak,davacı asil ve birleşen İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/157 Esas sayılı dosyasının davacı talepleri hakkında bir tespit hükmü verilebileceği gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere mirasbırakanın tapu kayıtlarında “U..” olan soyadının “U..” olarak düzeltilmesine karar verilmiş olması doğru değildir.Kaldı ki,asıl dava davacısının,Fatih 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin kamulaştırma dosyasında mirasbırakanın “U..” soyadının “U..” olarak düzeltilmesi talebi hakkında;asıl mahkemesince karar verilebileceğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilirken,birleşen İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/157 Esas sayılı dava dosyasının davacısının aynı yöndeki talebi hakkında hüküm kurulmamış olması da doğru değildir.Kabule göre de,tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davalarda,tapu müdürlüğünün ilgili sıfatıyla yer alması ve davanın niteliği gereği,maktu karar ve ilam harcının asil ve birleşen dava davacılarından tahsili gerekirken,davalının harçtan muaf olduğu gerekçesiyle harç alınamayacağına karar verilmesi de isabetsizdir.Davalı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.