MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/09/2012NUMARASI : 2009/529-2012/374Taraflar arasında görülen tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.05.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat C... K... ile temyiz edilen vekili Avukat M.. D... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, muris muvazaasından kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişmeye konu edilen 743 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan davanın Kuyucak Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.3.2008 tarihli yetkisizlik kararı ile kararın kesinleşmesi ve talep halinde Kadıköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, Yargıtay kararının 3.1.2009 tarihinde davacıya, 2.1.2009'da davalıya tebliğ edilerek, 3.1.2009 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin 30.6.2009 tarihli dilekçe ile dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, yetkisizlik kararının verildiği tarihte yürürlükte olan 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)nun 193. maddesine göre görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkeme bu kararında dava dosyasının yetkili veya görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re’sen) görevli veya yetkili mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesi ve davaya görevli veya yetkili mahkemede devam edilebilmesi için görevsizlik veya yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde davacının yetkili mahkemeye başvurarak tebligat yaptırması gerekir. 10 günlük süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re’sen gözetilir.Öte yandan; yetkisizlik ve görevsizlik kararlarına karşı karar düzeltme yolu kapalı olduğundan bu tür kararlar Yargıtay kararının verildiği tarihte kesinleşmiş sayılır. Ancak, HUMK'nun 193.maddesinde sözü edilen 10 günlük süre Yargıtay onama kararının tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.Somut olayda, HUMK'nun 193.maddesi uyarınca Yargıtay onama kararı davacı tarafa 3.1.2009 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı 30.06.2009 günlü dilekçesi ile dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi isteğinde bulunmuştur.Hâl böyle olunca, HUMK’nun 193. maddesi dikkate alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, işin esasının hükme bağlanması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.100.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.