MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 12/04/2011NUMARASI: 1997/179-2011/120Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalılar adına tapuda kayıtlı 1205 parsel sayılı taşınmazın 620 m²'lik bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, tapu iptali, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “....hükümsüz hale gelen önceki yasa döneminde hazırlanan kıyı kenar çizgisinin iptali için İdare Mahkemesinde dava açılmasına gerek olmadığı 07.04.1990 tarihinde yürürlüğe giren ve eldeki davaya uygulanması gereken 3621 sayılı Yasa hükümleri gereğince işlem yapılması gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, tapu iptali, kayıt terkini elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince mahallinde keşif yapılarak çekişme konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne varki, bilirkişi kurulunun 24.05.2010 tarihli raporu ve 29.09.2010 tarihli ek raporunda bilirkişi heyetince belirlenen kıyı kenar çizgisi ile eski kıyı kenar çizgisinin çakıştığının belirtildiği, ancak anılan raporlardaki krokilerde eski kıyı kenar çizgisi olarak belirtilen kıyı kenar çizgisinin yine dosyada mevcut olan ve paftalarda gösterilen idarece onaylanan kıyı kenar çizgisi ile çelişki oluşturduğu izlenimi edinilmiştir. Keza Edirne İdare Mahkemesinin 23.12.2003 tarih ve 2002/ 1028 E. 2003/1229 K. Sayılı dava dosyasında idarece belirlenen kıyı kenar çizgisinin iptal edildiği ve kararın Danıştay 6. Dairesince onandığı görülmektedir. Anılan dosyaya verilen bilirkişi raporuna göre bu dosyada da kıyı kenar çizgisinin belirlendiği izlenimi edinilmektedir. Hal böyle olunca; yerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla uygulama yapılarak kıyı kenar çizgisinin belirlenerek denetime elverişli rapor alınması, belirlenen kıyı kenar çizgisinin fenni bilirkişi aracılığıyla krokisinde gösterilmesi, ayrıca Edirne İdare Mahkemesinin idarece belirlenen kıyı kenar çizisinin iptaline ilişkin anılan dosyasının da değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.