MAHKEMESİ: ÜNYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 12/06/2008NUMARASI: 2007/281-2008/176Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 293, 296 ve 298 parsel sayılı taşınmazlarda M.A.'dan pay satın aldığını kadastro tespitine itiraz nedeniyle kanuni vecibeler kabul edilerek tapuya şerh konulduğunu kadastro mahkemesinde davalar sonuçlanarak taşınmazların 160/640 payının A.T. A.adına tescil edildiğini, 298 parselin aynen kalarak 293 ve 296 parsellerin ifraz edildiğini anılan taşınmazlardaki satın aldığı payların adına tescili gerektiğini ileri sürerek, iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davacı iddiasının sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Davacı, dava konusu taşınmazlarda, pay satın aldığını kadastro tespitine itirazlar sonucu meydana gelecek sonuç kabul edilerek bu konuda tapuya şerh konulduğunu, kadastro mahkemesinde davalar sonuçlanarak 160/640 payının A. T. A. adına tescil edildiğini, satın aldığı payın 298 ile 293 ve 296 ifraz parsellerinden adına iptal ve tescili isteği ile eldeki davayı açtığı görülmektedir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; gerçekten de, davacının 1979/52 sıra nolu tapu kaydı ile dava dışı kişilerle birlikte M.A.'dan pay satın aldığı yine 1996/89 E. - 1998/153 karar sayılı 15.09.1998 tarihinde kesinleştiği anlaşılan mahkeme kararı ile dava dışı bir kısım şahısların aynı iddia ile açtıkları iptal tescil davasının kabul edilerek kesinleştiği görülmektedir.Oysa; mahkemece, dava reddedilmiş olup, hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Şöyle ki, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden yine dosyada bulunan 1981/78 E. 94/59 K. sayılı Ünye Kadastro Mahkemesi ilamından dava konusu parsellerde A. T..ile birlikte A. oğlu M.A. ve dava dışı başka şahısların paydaş kılındığı davacının tapuda M.A.'dan pay aldığı, ancak A. T. A.'a paylarının tescil edildiğini ileri sürdüğüne göre öncelikle davacının tapuda aldığı pay ile tapuda adı geçen M. A.ın ve davalıların miras bırakanı A.T. arasındaki hukuki irtibatın belirlenmesi, ondan sonra dava dışı kişiler tarafından aynı iddia ile açılan ve kabul edilip kesinleşen dava dosyalarının incelenerek eldeki davanın çözüme kavuşturulması gerekeceği açıktır.Öte yandan, dosyadaki nüfus kayıtlarından birden fazla M. A. olduğu, davacının tapuda pay aldığı M.'nın hangisi olduğu da anlaşılamamaktadır.Hal böyle olunca, yukarıda belirlenen olgular yönünden hükme yeterli bir araştırma yapılarak, ondan sonra işin esası yönünden sonucuna göre bir karara verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi uyarınca) 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.