MAHKEMESİ: TRABZON 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 27/06/2012NUMARASI: 2012/120-2012/120Taraflar arasında görülen davada;Davacı, muvazaa nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında taşınmazın tapu kaydı üzerine (pay oranında ) ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir.Davalı, isteğin reddini savunmuştur.Mahkemece, 19.4.2012 günlü tensip kararı ile ihtiyati tedbir istemi kabul edilmiş, davalının talebi üzerine 27.6.2012 günlü ve 2012/120 esas sayılı karar ile kat irtifakı kurulan taşınmazda 2 ve 3 nolu bağımsız bölümler yönünden ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, 1 nolu bağımsız bölüm yönünden ihtiyati tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Üye raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil, bunun olanaksız olması durumunda alacak istemine ilişkindir.Davacının istemi üzerine tensiple verilen ihtiyati tedbir kararına davalı şirket vekilince itiraz edilmesi üzerine 27.6.2012 gününde ilgili taraf vekillerinin katılımı ile yapılan itirazı inceleme duruşması sonunda, mahkemece çap kaydı davalı şirket adına olan dava konusu 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulduğu anlaşıldığından bahisle dükkan niteliğindeki 2 ve 3 nolu bağımsız bölümler yönünden ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, otel niteliğindeki 1 nolu bağımsız bölüm yönünden konulan ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verildiği, gerek bu ara kararında, gerek tensip tutanağında gerekse " KARAR" da, ihtiyati tedbirin konulması, değiştirilmesi ve bazı bağımsız bölümler yönünden kaldırılması ve 1 sayılı bağımsız bölüm yönünden devam etmesi konularında herhangi bir gerekçe gösterilmediği anlaşılmaktadır.İstem, itiraz ve karar tarihlerinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 394/4. maddesinde itiraz üzerine ihtiyati tedbirle ilgili olarak verilen karara karşı kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir. Aynı Yasanın 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının içeriği belirtilmiş olup, bu madde hükümlerine göre ihtiyati tedbir kararlarının gerekçeli karar şeklinde yazılması gerekir. Anayasanın 141/3. maddesine ve bu maddeye paralel düzenleme içeren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297.( 1086 sayılı HUMK'nun 388.) maddelerine göre bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması zorunludur.Ayrıca, temyiz edilen bir kararın Yargıtay tarafından temyiz incelemesinin yapılabılmesi için öncelikle kararın taraflara tebliğ edilmesi ve ilgili tüm taraflarca temyiz süresinin dolmasının beklenmesi veya kararının temyiz edilmesi gerekir.Oysa, dosya içerisinde temyiz edilen kararın ilgili yanlara tebliğ edildiğine ilişkin tebligat belgeleri veya onaylı örnekleri bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.