MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ECRİMİSİLTaraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar asli müdahil Vakıflar İdaresi ve davalılar vekilleri tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 02.02.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... ... vekili Avukat ... Asli Müdahil ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacı ...oğlu ... ..., 1205 ada 83 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın maliki ...oğlu ...'in gaip olması nedeniyle kayyım tayin edildiğini, davalıların bu taşınmazı kargir merdiven alanı olarak binalarına giriş-çıkış için kullandıklarını, tahakkuk ettirilen ecrimisili ödemediklerini ileri sürüp 28.800,00 TL ecrimisil istemiştir.Asli müdahil Vakıflar İdaresi, 1205 ada 83 sayılı parselin ... icareli olup kayyımla idare edilirken Vakfı adına tesciline karar verilerek kararın kesinleştiğini, taşınmazın mülkiyetinin idareye intikal ettiğini ileri sürüp ecrimisil isteği ile müdahale talebinde bulunmuştur.Davalılar, komşu parselde yer alan evlerinin başka sokaktan giriş aldığını, bu nedenle boş ve bakımsız durumdaki dava konusu yeri kullanmadıklarını, merdivenin yarısının da dava dışı 82 sayılı parselde kaldığını, kayyım tarafından ecrimisil istendiğini öğrenince kendi parselleri ile dava konusu yer arasına duvar örerek tamamen kapattıklarını, ayrıca tahta kalas çakılarak bu parselden gelecek olumsuzluklardan korunmaya çalıştıklarını, istenen ecrimisilin fahiş olduğunu bildirip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların asli müdahil Vakıflar İdaresine ait taşınmazı geçiş yolu olarak kullandıklarının sabit olduğu gerekçesiyle asli müdahilin davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1205 ada 83 parsel sayılı 66.15 m2 yüzölçümlü, arsa vasıflı taşınmazın tesis kadastrosu ile ... oğlu... adına kayıtlı olduğu, taşınmazın beyanlar hanesinde ...Vakfından icarelidir şerhinin bulunduğu, 08.02.2008 tarihinde taşınmazın idaresi için kayyım atandığı ve 26.11.2010 tarihinde ise ... Vakfı adına hükmen tescil edildiği, 07.06.2010 tarihinde ise kayyımlık kararının kaldırıldığı, Kayyımlık Bürosunca dava konusu parselin kullanımı nedeniyle 2003-2008 dönemi için 28.800,00 TL ecrimisil takdir edilerek davalılardan istendiği, bu bedelin ödenmemesi üzerine eldeki davanın 21.04.2009 tarihinde açıldığı, dava konusu taşınmaza komşu 82 sayılı parselin davalı ...'nun mirasbırakanı ... adına kayıtlı olduğu, davalıların ikamet ettiği 73 sayılı parseldeki kat irtifaklı binada ise davalı ..., davalı ...'nın mirasbıranı ... ve dava dışı kişilerin bağımsız bölüm maliki oldukları anlaşılmaktadır.Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun'nun 25.02.2004 günlü ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Somut olaya gelince; hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarda belirtilen ilke ve usuller dikkate alınmaksızın soyut bir takım belirlemeler ile ecrimisil hesabı yapılmış, emsal araştırması yapılmadan bu rapor ile sonuca gidilmiştir. Bilirkişi raporu, somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermeli ve Yargıtay denetimini sağlayacak bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Öte yandan, davalılara ait 82 parsel sayılı taşınmazın hesaplama dışında tutulması gerektiği de tartışmasızdır. Hâl böyle olunca; öncelikle taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenip, aralarında harita mühendisi, inşaat mühendisi ve mülk bilirkişisinin de bulunduğu alanında uzman üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle mahallinde yeniden keşif yapılması, yukarda belirtilen ilkeler çerçevesinde dava konusu taşınmazın ecrimisil istenen tarihlerdeki konum ve özellikleri değerlendirilerek, somut emsaller de incelenerek, sadece dava konusu 83 sayılı parsel üzerindeki merdiven sayısı ve kullanım durumu belirlenerek ecrimisil hesabını içeren ayrıntılı rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü, (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı alınıp birbirlerine verilmesine 02.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.