MAHKEMESİ : NUSAYBİN SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/08/2014NUMARASI : 2014/158-2014/276Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, 17.8.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicil Tüzüğü'nün yürürlüğü zamanında, 28.04.2014 tarihinde açılmıştır. Davacılar; Nusaybin Kadastro Mahkemesi'nin kesinleşen ilamlarında baba adlarının yazılmaması, yanlış yazılmış olması ve cinsiyetlerinin yanlış yazılmış olması nedeniyle dava konusu 10 (117/4), 8, 81, 83, 84, 85, 86 (122/9), 87 ve 89 parsel numaralı taşınmazların tapu kayıtlarındaki yanlış yazılan kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesi için N.. M..'ne müracaat ettiklerini ancak sonuç alamadıklarını belirterek, söz konusu kayıtların düzeltilmesini istemişlerdir.Mahkemece, Tapu Sicil Tüzüğünün 26.maddesinde belirtilen yasal prosedür izlenilmeden dava açıldığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.Bilindiği üzere, tapu kaydında kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Bu talepler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1027. maddesi çerçevesinde mahkemeye yapılırsa, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 382/2-ç-1 maddesi uyarınca çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Bununla birlikte, 17.8.2013 tarihinde yürürlüğe giren yeni Tapu Sicil Tüzüğü'nün 28. maddesinde, kütük sayfası malik sütununda malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasının yazılacağı, tüzel kişilerin unvanlarının tam olarak yazılacağı ve paylı mülkiyette pay miktarı, paydaşların adı, soyadı ve baba adından sonraki kısımda, kesirli olarak gösterileceği; 72. maddesinde, tapu sicilindeki değişikliğin hak sahibinin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden yapılabileceği; 74. maddesinde ise, kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde belgelere aykırı basit yazım hatası yapıldığının tespit edilmesi hâlinde, müdür tarafından nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak, re'sen düzeltme yapılacağı, istem belgesinde yapılan yanlışlık veya eksiklik düzeltilerek belgenin uygun bir yerine yazılmak suretiyle taraflar ve tapu görevlilerince imzalanacağı ve sicilde buna uygun düzeltme yapılacağı, ana veya yardımcı siciller üzerinde yapılmış hata veya eksikliklerin ilgililerce sunulan veya başka idarelerce düzenlenen belgelerden kaynaklanması hâlinde, ilgililerin gerçek durumu kanıtlayıcı belgelere dayalı başvuruları üzerine, istem yevmiye defterine kaydedilerek gerekli düzeltme yapılacağı, kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde belgelere aykırı tescil veya esaslı yazım hatasının düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması gerektiği, ilgililerden birisinin yazılı oluru olmazsa, bu durum beyanlar sütununda belirtilerek 26.9.2011 tarih ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre işlem yapılacağı, yapılacak düzeltmeler hatalı yazımdan sonra hak sahibi olmuş kişilerin hakkını etkileyici nitelikte ise, bu hak sahiplerinin de yazılı olurlarının aranacağı, müdürlüğün, ilgililerin bilgisi dışında yaptığı işlemleri tebliğ etmekle yükümlü olduğu açıklanmıştır.Öte yandan, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 75. maddesi; "(1) Kadastro çalışmalarından kaynaklanan malikin veya hak sahibinin adı, soyadı ve baba adına ilişkin tapu kütüğündeki yazım hataları ilgilisinin başvurusu üzerine;a) Senetsizden tespitlerde; nüfus kayıt örneği ve taşınmazın bulunduğu belediye veya muhtarlıktan alınacak fotoğraflı ilmühaber,b) Kayda dayalı tespitlerde; dayanağı kayıt ve belgeler, incelenmek ve gerektiğinde tanık ve varsa tespit bilirkişileri dinlemek ve zeminde inceleme yapmak suretiyle istemin gerçek hak sahibinden geldiği belirlenirse, istem yevmiye defterine kaydedilerek düzeltilir.(2) Zeminde inceleme, kadastro müdürlüğü teknik personeli ile birlikte yapılır ve inceleme neticesinde teknik rapor düzenlenir. Zeminde incelemede, komşu parsel malikleri, muhtar ve diğer ilgililer dinlenir; vergi kaydı ve diğer her türlü bilgi ve belgeden yararlanılır.(3) Tapu sicilindeki bilgilerin güncellenmesi ve eksikliklerin giderilmesinde de yukarıdaki fıkralar uygulanır.(4) Bu madde hükümleri uyarınca kayıt düzeltmeleri için müdürlüklere başvuru yapılması zorunludur." düzenlemesini içermektedir. Diğer taraftan, Tüzüğün 26. maddesine göre de, mevzuat ve bu Tüzükte yer alan hükümlere uygun olmayan ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1011 inci maddesine göre geçici tescil şerhine de imkân bulunmayan istemlerin geciktirilmeden, gerekçesi, itiraz yeri ve süresi de belirtilmek suretiyle reddedileceği, ret kararının, istem sahibine elden veya 11.2.1959 tarih ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edileceği ve ret kararına, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde müdürlüğün bağlı bulunduğu bölge müdürlüğüne, bölge müdürlüğünün kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Genel Müdürlüğe itiraz edilebileceği belirtilmektedir.Yukarıda açıklanan yeni Tapu Sicil Tüzüğü hükümleri ve özelikle 75. maddesi nazara alındığında, tapu müdürlüklerine oldukça geniş yetkiler verilerek tapudaki hataların daha kısa bir sürede, idari yoldan düzeltilmesine imkân verildiği ve kayıt düzeltmeleri için öncelikle müdürlüklere başvuru yapılmasının zorunlu tutulduğu görülmektedir.Somut olayda, Mahkemece yukarıda açıklanan tüzük hükümlerine göre davanın usulden reddine karar verilmişse de, dava konusu taşınmazların tescil kaydının mahkeme kararlarına göre oluşturulduğu, diğer bir deyişle sicil kayıtlarındaki eksik ve yanlış yazılımların kaynağının mahkeme kararları olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.