Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10317 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3961 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/07/2012NUMARASI: 2011/632-2012/410Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü;Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Bilindiği üzere, bozma ilamına uyulmakla tarafları yararına usulü kazanılmış hak oluşturacağı kuşkusuzdur ve mahkemece, bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur.Ne var ki, somut olayda, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma ilamı çerçevesinde bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1317 ada 85 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu, davacının ve dava dışı bir çok kişinin paydaş bulundukları, taşınmazda yargılama sırasında davalılar M.A. ve Z. A.’ın da satın alma suretiyle pay edindikleri ve 07.12.2010 tarihinde adlarına pay tescili yapıldığı anlaşılmaktadır.Öte yandan; dava konusu taşınmazda davalılar miras bırakanı H.A.’ın yüklenici sıfatıyla bina yaptığı, bu binadaki teras kat 19 nolu daireyi davalıların 1996 yılından beri kullandıkları, davacının ise anılan taşınmazda, 1/24 payı davalıların murisi olan H.A.ve Y.A.’ın borçları nedeniyle yapılan icra satışında edinen Türk Ticaret Bankası A.Ş.den satın aldığı, davalılara ihtar gönderdikten sonra eldeki davayı açtığı görülmektedir.Dairemizin bozma ilamında paydaşlar arasında elatamanın önlenmesi ve ecrimisil isteği bakımından yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığına değinildiği halde, bozmaya uyan mahkemece, yine gerekli araştırma yapılmadan sonuca gidilmiş, mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılmamış, tanıklar dinlenmemiş, dosya içinde yer alan belgeler yeniden taraflardan temin edilerek soyut olarak harici ve fiili bir taksimin olmadığı kabul edilerek hüküm tesis edilmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılarak, mahallinde konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyeti ile keşif yapılması, tarafların tanıkları dinlenerek tüm paydaşların katımı ile yapılan ve paydaşları bağlayan harici ve fiili taksimin mevcut olup olmadığının belirlenmesi, bilirkişilerden denetime elverişli, infazı mümkün ve varsa fiili kullanma biçimini gösterir kroki ve rapor alınması, buna göre tecavüz olup olmadığının saptanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan, kabule göre de, davalılar taşınmazda paydaş olduklarına göre paya vaki elatmanın önlenmesi, yerine mutlak elatmanın önlenmesine karar verilmiş olması da doğru değildir.Davalıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.