Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10315 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4790 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: GAZİOSMANPAŞA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 07/11/2012NUMARASI: 2009/800-2012/418Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hakim raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere göre; çekişme konusu 147 parsel sayılı taşınmazda miras bırakan C.C.un paydaş iken 09.04.1999 tarihinde imar uygulaması yapılarak 4755 ada 36 ve 37 parsellerin muris adına tescil edildiği, daha sonra 36 parsel sayılı taşınmazda tashih yapılarak muris C..C..A..K.. adına paylı mülkiyet üzere tescil yapıldığı, davacıların C.C.mirasçıları bulundukları, davalının ise 36 parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşı olan A.. K.’nun eşi olduğu anlaşılmaktadır.Davacılar, miras bırakanları adına kayıtlı olan 147 (imarla 36 ve 37) parsel sayılı taşınmazlara davalının bina ve garaj yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece, davalının 4755 ada 37 parsel sayılı ta??ınmaza haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın garaj yapmak suretiyle müdahale ettiği, 4755 ada 36 parsel sayılı taşınmazda ise murisin davalının eşi ile paydaş oldukları, anılan taşınmazdaki binanın ise iki kat olarak imardan önce 1995 yılında yapıldığı, binanın yıkımının fahiş zarara yol açacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Bu durumda, davacıların miras bırakanı C.C.’un kayden maliki olduğu 4755 ada 37 parsel sayılı taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın yapılanmak suretiyle müdahale ettiği belirlenerek yazılı olduğu şekilde anılan parsel bakımından davanın kabulüne karar verilmiş olması doğrudur.Ancak, 4755 ada 36 parsel sayılı taşınmazda davacıların murisi ile davalının eşi dava dışı A. K.’nun paydaş olduğu, mahkemece yapılan uygulama sonucu elde edilen bilirkişi raporu ile, davalının bina yapmak suretiyle taşınmazı kullandığı, davacıların paylarına karşılık kullandıkları bir yer olup olmadığının ise bilinmediği gibi taşınmazın imar öncesini gösterir tapu kayıt ve belgelerin de merciinden istenmediği görülmektedir.Davacılar, elatmanın önlenmesi isteği yanında yıkım isteğinde de bulunmuş olup, binanın yıkımına kararı verildiği takdirde dava dışı kayıt maliki paydaş A. K.nun hukukunun olumsuz etkileneceği ve telafisi imkansız zararlar doğacağı muhakkaktır.O halde, yıkımı istenen binanın bulunduğu 36 parsel sayılı taşınmazın paydaşı dava dışı A.ye K.nun davada yer almasının sağlanması, ondan sonra anılan parsel bakımından yukarıda açıklandığı şekilde gerekli araştırma ve incelemenin de yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Davacıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.