MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 19. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 24/05/2012NUMARASI: 2009/575-2012/158Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın Dairece bozulması üzerine isteğin reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden;davacı, davalıların miras bırakanı O. B.'dan aldığı borcun teminatı olarak dava dışı S. Z.adına kayıtlı bulunan 1153 ada 21 sayılı parselin 250 payının O.B.a devredildiğini ve aralarında 24.4.2002 tarihli protokol düzenlendiğini, borcu ödemeye hazır olduğu halde davalıların taşınmazı iadeye yanaşmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmış;davalılar, davacı ile miras bırakanlar arasında herhangi bir inançlı işlem bulunmadığını, söz konusu protokolün resmi şekilde yapılmadığını, kaldı ki, borcun da protokolde gösterilen sürede ve halen ödenmediğini belirtip, davanın reddini savunmuşlar;mahkemece, tapuda kayıtlı taşınmazların devrinin resmi şekilde yapılabileceği, taraflar aras??nda resmi şekilde düzenlenmiş bir akit bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Davacının temyizi üzerine;mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece,uyuşmazlığın inançlı işlemden kaynaklandığı,taraflar arasındaki “protokol” başlıklı belgenin 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İnançları Birleştirme Kararında belirtilen anlamda inanç sözleşmesi niteliğini taşıdığına değinilerek bu çerçevede değerlendirip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile bozulmuş olup,bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.Ne varki,bozma sonrası yapılan yargılama sırasında davalı anılan protokoldeki imzanın murise ait olup olmadığı konusunda imza incelemesi yapılmasını istemiş,mahkemece Emniyet Genel Müdürlüğü Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanın dan bu konu ile ilgili rapor alınmış;protokoldeki imzanın O..B.'ın eli ürünü olmadığı saptanmış ancak davacı rapora itiraz ederek Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini belirterek,protokolde tanık olarak imzası bulunan ve ilk kayıt maliki S.i S.'in dinlenmesini ve davalıların isticvabını mahkemeden talep etmiş,ancak mahkemece davacının bu beyan ve istekleri yerine getirilmemiş,bu konuda araştırma ve soruşturma yapılmamıştır.Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen taraf istek ve beyanları,savunmaları da gözetilerek,tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda araştırma ve incelemenin yapılması,sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.