Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10268 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 6727 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : FETHİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 17/11/2009NUMARASI : 2008/6-2009/581Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları M.A.Ö., 631 parsel sayılı taşınmazını mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla davalı oğlu E.satış suretiyle muvazaalı temlik ettiğini, E. da diğer davalı oğluna devrettiğini ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, dava dışı mirasçı tarafından aynı taşınmazla ilgili olarak açılan davanın kabulle sonuçlandığı ve kararın kesinleştiği, eldeki dava yönünden güçlü delil teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.10.2010 Salı günü saat: 09.45'te daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucunda, özellikle miras bırakanın davalı oğlu E. yapmış olduğu temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, son kayıt maliki M.E. oğlu olduğu, aynı taşınmazla ilgili başka mirasçılar tarafından aynı nedene dayalı olarak açılan davanın kabulle sonuçlandığı, o kararın eldeki dava için güçlü delil niteliğinde olduğu, belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle, aleyhlerindeki hükmün bu yön itibariyle ONANMASINA,Ancak, dava dilekçesinde gösterilen ve itiraza uğramayan 10.000.-TL değer üzerinden davacılar yararına avukatlık ücreti takdiri gerekirken başka bir dosyada belirlenen ve yargılama aşamasında harcı tamamlatılmayan değer üzerinden fazla avukatlık parasına hükmedilmiş olması doğru değildir. Davalıların, bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.