Taraflar arasında görülen davada ;Davacı, 5 parsel sayılı taşınmazdaki 1/4 payını davalının evlenmeyi vaat etmesi üzerine tapuda satış göstermek suretiyle davalıya temlik ettiğini, gerçekte bir bedel almadığını, temliki işlemin gerçekleşmesinden sonra davalının terk edip gittiğini, evlilik yapmadığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescili ile alacak isteğinde bulunmuştur.Davalı, bedelini ödeyerek pay satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, hata, hile hukuksal nedenine dayalı tapu İptali ve tescili ile alacak isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; alacak isteğinin HUMK'nın 288. maddesinde öngörüldüğü şekilde kanıtlanamadığı anlaşıldığından, alacak davasının reddine karar verilmiş olması doğrudur. Davacının, bu yöne ilişkin temyiz isteği yerinde değildir, reddine.Ancak, davacının 1931, davalının 1950 doğumlu olduğu, aralarında önemli bir yaş farkının bulunduğu, dosyada mevcut belgeler ile tanık anlatımlarına göre, davacının, evlenme karşılığı olarak davalıya niza konusu taşınmazdaki 1/4 payını ölünceye kadar bakma akdi ile vermek istediği, davalının kabul etmemesi nedeniyle işlemin satış suretiyle gerçekleştirildiği, davalının alım gücünün olmadığı, bir süre birlikte bulunmaları nedeniyle, davalının bu fiili birlikteliği kullanarak davacının iradesini fesada uğrattığı, sonradan evlilik birliğinin temini için resmi işlemlere başlanmış ise de, evlilik birliğinin kurulamadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, temlikteki amacın resmi evlilik birlikteliğini sağlamak olup, gayri ahlaki bir amaç taşınmadığı, buna göre, Borçlar Kanunu'nun 65. maddesinin uygulama yeri bulunmadığı, davalının kandırması sonucu, hataya düşürülen davacının, çekişme konusu taşınmazdaki 1/4 payını davalıya temlikinin geçerliliğinden söz edilemeyeceği tartışmasızdır.O halde, tapu İptali ve tescili isteği yönünden, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının, bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK'ntn 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.01.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.