Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10227 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 10688 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: YAHYALI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/03/2010NUMARASI: 2008/99-2010/60Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacılar, davalı ve birleştirilen davanın davalılarının tapulu taşınmazlarına müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmaşlardır.Davalı taraf, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu taşınmazınların kadastro gördüğü ve kadastro mahkemesinin 971/69 esas sayılı davasında yargılamalarının sürdüğü gerekçesiyle 3402 sayılı Yasanın 27.maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilmiş, ecrimisil istekleri tefrik edilmiştir.Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, ecrimisil isteği tefrik edilerek el atmanın önlenmesi isteği bakımından 3402 Sayılı Kadastro Yasası'nın 27. maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, özellikle noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerden, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin 1970 yılında yapıldığı ve Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1958/115 ve 1969/115 es.sayılı dosyalarında davalı olduklarından bahisle kadastro tutanaklarının malik hanelerinin boş bırakıldığı ve kadastro mahkemesinin 1971/69 esas sayısı ile tespite itiraz davasının sürdüğü anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, 3402 sayılı Yasanın 27/1. maddesi “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur.” hükmünü içermektedir.Değinilen Yasa hükmü gözetildiğinde, 27.03.2008 tarihinde, başka bir ifadeyle kadastro tespitinden sonra açılan eldeki dava bakımından 3402 sayılı Yasanın 27. maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı açıktır. Hal böyle olunca, kadastro mahkemesindeki dava sonucunun beklenmesi ve orada belirlenecek mülkiyet durumu gözetilerek işin esasının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması yerine, uyuşmazlığa kadastro mahkemesinde bakılması gerekeceğinden söz edilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.Davacıların, temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı HMY.'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla) HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.