Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10221 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 8331 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 03/02/2010NUMARASI: 2008/299-2010/32Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ihdasen Hazine adına yazılan 1055 (83) sayılı parselin imar uygulamalarına alındığını, ancak imar işlemlerinin İdari Yargıda iptal edildiğini ileri sürerek, imar öncesi durumun ihyasını, aksi takdirde zararının tazminini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, imar işlemlerinin iptal edildiği, ancak 1055 sayılı parselin bir kısmının orman alanında kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, imar öncesi durumun ihyası, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişmeli 1055(83) parsel sayılı taşınmazın ihdas suretiyle Hazine adına sicile kayıtlandığı, sonradan imar uygulamalarına alındığı, ancak anılan uygulamaların İdari Yargıda iptal edildikleri anlaşılmaktadır. Davacı Hazine, İdari Yargının iptal kararlarına dayanarak eldeki davayı açmıştır.Mahkemece, davanın kabulüyle imar öncesi durumun ihyasına; ayrıca, ihya kapsamındaki bir kısım yerin imar planında orman alanında kaldığından bahisle bu kısmın ihya kapsamından çıkarılıp terkin edilmesine karar verilmiştir.Gerçekten de, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemlerin İdari Yargı yerinde iptal edilmesiyle kayıtların dayanaksız hale geldiği ve yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmesi kural olarak doğrudur. Ancak, ihyasına karar verilen 1055(83) sayılı kök parselin bir kısmı imar planında orman alanında kalsa dahi, imar işlemlerinin İdari Yargıda iptal edilmeleriyle, bu işlemlerin kapsadığı tüm uygulamaların iptal edilmiş sayılacağı gözetilmeksizin taşınmazın tapu kaydının kısmen iptal ve terkinine karar verilmesi isabetsizdir.Öte yandan, mahkeme kararının infaz edilebilmesi için son imar düzenlemesi ile oluşan ve ihdas parselinin kapsamı içerisinde kalan imar parsel kayıtlarının iptaline de karar verilmesi gerekirken, sadece ihdas parselinin ihyasına karar verilmekle yetinilmesi doğru olmadığı gibi; yargılama masraflarının iptale konu idari işlemleri yapan ve böylece dava açılmasına sebebiyet veren belediyelere yüklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi de doğru değildir. Hazinenin temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 S.Y.'nın geçici 3. maddesine göre) HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.