Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10216 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 8310 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ : MUSTAFAKEMALPAŞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/04/2010NUMARASI : 2008/451-2010/254Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, ortak mirasbırakanları M. D.kayden malik olduğu 158 parsel ve 125 ada, 218 sayılı parseli davalıya intikalini sağlamak amacıyla emanetçi M. T., 406 ada, 1 sayılı parseli de doğrudan davalıya tapuda satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, gerçekte bağışladığını, temlik işlemlerinin bedelsiz, muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında iptal tescil olmadığı taktirde tenkis isteğinde bulunmuşlardır.Davalı, kadastro tespitinden itibaren hak düşürücü sürenin dolduğunu, taşınmazları bedeli karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; 158 sayılı parsel bakımından hak düşürücü sürenin dolduğu, diğer parseller bakımından ise muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde, tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece; 158 parsel bakımından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, diğer parseller bakımından ise esastan reddine karar verilmiş, hüküm yalnız davalı tarafça temyiz edilmiştir.158 parselin miras bırakan tarafından davalılara temlikinden sonra 20.09.1973 tarihli kadastro tespiti ile adlarına tescil edilmiş ve miras bırakan 07.02.1981'de ölmüş olup, muris muvazaası nedeniyle dava açma hakkı TMK.'nun 599.maddesi hükmü gereğince murisin ölümü ile doğar. Somut olayda muris kadastro tespitinden sonra öldüğüne göre kadastro öncesi değil kadastro sonrası neden sözkonusudur. O halde olayda 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesinin uygulama yeri yoktur. Ancak davacı yan hükmü temyiz etmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.Konusu para ile ölçülebilen ve taşınmazın aynına ilişkin davalar HUMK’nu 413. ve Harçlar Kanunu 16. maddesi uyarınca nispi harca tabi olup AAÜT 12. maddesi gereğince nispi avukatlık ücreti takdir ve tayini gerekirken aksine düşüncelerle maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi doğru değildir.Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.