Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10214 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21528 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA BATI 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/07/2013NUMARASI : 2008/571-2013/240Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davarı sonunda, yerel mahkemece asıl davanın, kabulüne birleşen davanın ise reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar, Ö.. K.. ve P.. A.. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Asıl dava muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat, birleşen 2009/359 E. sayılı dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, diğer birleşen 2010/83 E. sayılı dava ise elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl ve birleşen 2009/359 E. sayılı davanın kabulüne, birleşen 2010/83 E. sayılı davanın ise reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden mirasbırakan ile davalı P.. A..'nın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla birlikte hareket ettikleri, dosyada mevcut vekaletname ve ibranamenin muvazaalı işlemi gizlemek amacıyla davalı P.. A..'ya verildiği saptanarak Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi ve davacı Behiye'nin feragat beyanı da gözetilmek suretiyle davacı Behiye bakımından feragat nedeniyle davanın reddine, 853 ve 1653 parsel sayılı taşınmazlar bakımından pay oranında tazminata, 237 parsel yönünden ise pay oranında iptal ve tescile karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı P... A... 'nın tüm, davalı-birleşen dosya davacısı Ö.. K.. ve asıl dosya davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davalı-birleşen dosya davacısı Ö.. K.. ve davacı C.. A..'nın birleşen 2010/83 E. sayılı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; anılan davanın, davacı Ö.. K.. tarafından el atmanın önlenmesi ve 1.000.00-TL ecrimisil istemiyle, 1.000.00-TL miktar üzerinden harçlandırılarak açıldığı, el atmanın önlenmesi bakımından başlangıçta veya yargılama sırasında hiç harç yatırılmadığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından (4.3.1953 tarihli 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır. Öte yandan, Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32.maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30.madde hükmünde de "...muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. 6100 sayılı Yasanın 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir. Bu nedenle mahkemece el atmanın önlenmesi isteği bakımından nisbi harç alınmaksızın davanın ikamesi ve yürütülmesi yasal olarak olanaklı değildir.Hal böyle olunca; öncelikle el atılan yerin değerinin belirlenmesi ve bu değer üzerinden peşin harcın alınması, bu gereklilik yerine getirildiği takdirde davaya devam edilerek işin esasına girilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın harçsız görülmesi sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davalı-birleşen dosya davacısı Ö.. K.. ve C.. A..'nın birleşen 2010/83 E. sayılı davaya yönelik temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların bu davaya yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.