MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 20/09/2011NUMARASI: 2009/706-2011/528Yanlar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece,elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne;ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimraporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmazdaki bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne;ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 1 numaralı bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu, davalının 3 numaralı bağımsız bölümün kayden maliki bulunduğu, mahkemece, hükme dayanak yapılan 27.07.2010 tarihli bilirkişi raporunda, tasdikli projede yer alan kayden davalıya ait 3 numaralı bağımsız bölümün fiilen inşa edilmediği,fiilen bulunan dairenin ise davacının maliki olduğu 1 numaralı bağımsız bölüm olduğu, tasdikli projesinde ''2+1'' olarak öngörülen çekişmeli 1 numaralı bağımsız bölümün ''3+1'' daire olarak dizayn edildiği çekişmeli dairenin ecrimisil miktarının aylık 650,00 TL'den toplam 7.800,00 TL olarak tespit edildiği, elatmanın önlenmesi isteğinin, davalı tarafından temyiz edilmemekle kesinleştiği davalının ecrimisil yönünden kararı temyiz ettiği görülmektedir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ecrimisili belirleme yönteminin açıkça ortaya konulmadığı ve saptamada değerlendirmeye alınan kriterlerin gösterilmediği anlaşılmaktadır.Bu durumda, anılan raporun, hükme yeterli, ayrıntılı , kanaat verici ve denetlenebilir olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Bilindiği üzere;gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. Bu nedenle, özellikle tarım arazilerin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Arsa ve binalarda ise kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek resen emsal araştırılmalı, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil hesabında taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenmeli, sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmelidir.Hal böyle olunca, mahallinde yeniden konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması,yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle kira esasına göre, emsallerde incelenerek hüküm vermeye elverişli,ayrıntılı ,denetlenebilir rapor alınması, düzenlenecek raporda ,özellikle, davacıya ait çekişmeli 1 numaralı bağımsız bölümün tasdikli projesinde ''2+1'' daire olduğu hususunun dikkate alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; hükme yeterli olmayan rapora itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,19.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.