Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10213 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 6120 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: KEŞAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/02/2012NUMARASI: 2011/281-2012/147Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava; hile ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece 6100 sayılı HMK'nın 114/1-d maddesi hükmü gereğince dava şartının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu kat irtifakı kurulu 50 parseldeki 2 nolu meskenin tamamı davacıya ait iken, ½ payını kayınpederi olan davalı Y.'a, bakiye payını da dava dışı eşi Ş.'a temlik ettiği anlaşılmaktadır. Davacı Ü.; eşi olan Ş.'a temlikinin sebebinin evlilik birliğinin düzenli şekilde yürümesini temin etmek amacına matuf olduğunu, oysa aralarının açıldığını ve derdest olan boşanma davasın??n bulunduğunu, bu arada Ş. tarafından, edinilen payın muvazaalı olarak Y.'a devredildiğini ileri sürmek suretiyle Y. üzerindeki Ş.'dan geçen payın iptali ile adına tescilini istemiştir.Gerçekten de, Ü.tarafından Ş.'a yapılan ½ pay temlikinin hile ve muvazaalı olduğunun kanıtlanması halinde, Ş.'ın Y.'a yapmış olduğu satışın muvazaalı olup olmadığının irdelenmesi ve bu satışın da muvazaalı olduğunun tespit edilmesi halinde ise davacının davasında haklı olduğu sonucuna varılacağı kuşkusuzdur. Böylesi bir iddia karşısında davacının konumunun 6100 sayılı HMK'nın 114/1-d maddesi kapsamında kabul edilmesi olanaksızdır. O halde; eldeki davayı açmakta davacının hukuki yararı bulunduğuna göre, iddia ve savunmalar doğrultusunda taraf delillerinin toplanarak usuli işlemler de tekemmül ettirildikten sonra işin esasına girilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.