Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10191 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 8612 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ,TARİHİ : 09/04/2009NUMARASI : 2009/247-2009/199Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden malik olduğu 251 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak davalı şirketle yap işlet devret modeline uygun özel eğitim ve öğretim tesisi kira sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin kira bedellerini ve emlak vergilerini ödememesi sebebiyle sözleşmeye aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, tahliye ile kira bedelinin tahsili isteminde bulunmuştur.Mahkemece, taşınmazın Bakırköy ilçesi idari sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve alacak isteklerine ilişkindir.Mahkemece, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair hüküm kurulmuştur. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 251 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olup tapuda ......... Köyünde kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır.Esasen, mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin kiracılıktan kaynaklanmadığı taraflar arasındaki sözleşmenin iptali nedeniyle mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi nitelendirmesiyle neticeye gidildiği görülmektedir.Gerçekten de, bilindiği ve HUMK'nun 13/1. maddesinde düzenlendiği üzere taşınmazın aynına ilişkin davalar taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Bu maddedeki " taşınmazın bulunduğu yerden maksat" taşınmazın il veya ilçe sınırları bakımından fiilen bulunduğu yerdir.Yoksa tapuda kayıtlı olduğu yer değildir.Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin ve kesin olup, mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi zorunludur.Ne varki, mahkemece yetki ile ilgili olarak bir araştırma yapılmadığı gibi yerinde keşif yapılarak çekişme konusu taşınmazın hangi il veya ilçe idari sınırları içerisinde bulunduğu da tespit edilmiş değildir. Hal böyle olunca, yerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması denetime elverişli rapor alınması, çekişmeli taşınmazın yer aldığı idari sınırların belirlenmesi,yetki hususun buna göre değerlendirilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen biçimde bir araştırma yapılmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının, temyiz itirazları yerindedir. kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.