Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10161 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7827 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: BEYKOZ SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 14/03/2013NUMARASI: 2012/948-2013/464Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının nüfus kaydında M. Aydoğan olarak kayıtlı olduğu halde 170 ada 9 sayılı Hazine adına tescilli 2/B parselinin beyanlar hanesinde isminin M. yazıldığı, davacının anılan parsele ait tapu kaydının beyanlar hanesinin nüfus kaydına göre düzeltilmesi isteğiyle Hazineyi taraf göstererek dava açtığı , mahkemece davanın kabul edildiği anlaşılmaktadır. Tapu sicilindeki yanlışlıklardan kaynaklanan işlerin 6100 sayılı HMK’nin 382/9-ç maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre görülmesi gerektiğinden, hasımsız olarak görülmelidir. Ancak, kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlükleridir. Bu nedenle bu tür taleplerde tapu müdürlükleri ilgili sıfatıyla yer almalıdır. 01 Ekim 2011 tarihinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girmiş olup, 124/son maddesinde, “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa , hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hakim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” düzenlemesine yer verilmiştir. Pasif husumet ehliyeti, dava şartı olup mahkemece istek olmasızın gözetilmelidir. Somut olayda, davacı tapu kaydının beyanlar hanesindeki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğiyle dava açtığı halde tapu sicil müdürlüğü yerine çekişmeli taşınmazın kayıt maliki olan Hazineyi taraf olarak göstermiştir. Oysa bu dava 6100 sayılı HMK'nin 382. maddesi kapsamında çekişmesiz yargı işlerinden olup, HMK'nin 385.maddesi uyarınca ilgili sıfatıyla o yer tapu sicil müdürlüğü huzuruyla davanın görülmesi gerekirken Hazinenin huzuruyla yargılamaya yapılıp sonuçlandırılması doğru değildirAyrıca mahkemece, dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde zilyet olarak belirtilen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı Nüfus Müdürlüğünden sorulmadan davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Bu sebeple mahkemece bu yönde Nüfus Müdürlüğüne yazı yazılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazda zilyetlik iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmeli oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece değinilen hususlar gözetilmeksizin aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Davalı Hazinenin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.