Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10123 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 6172 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/01/2012NUMARASI : 2011/463-2012/24Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre, apartman yöneticisinin apatmanın ortak yerleri ile ilgili olarak açtığı elatmanın önlenmesi yıkım ve ecrimisil davasıdır. Mahkemece, kat maliklerinin, davacıya, bu konuda dava açma yetkisi vermedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden,çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan apartman niteliğindeki taşınmazın kat maliklerince 25.08.2008 tarihinde yapılan kat malikleri kurulu toplantısında “... ortak mülkiyet alanlarına yapılan işgallerin giderilerek projeye uygunluğun sağlanmasına yönelik yasal işlemlerin yürütülmesi için yönetime yetki verilmesine”karar verildiği, 03.03.2009 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında ise bu konuya değinilmediği ve yeni bir yetkilendirme kararı alınmadığı, davalıların elatılan yerlerde kayıttan ya da sözleşmeden kaynaklanan bir hakları bulunmadığı görülmektedir.Bilindiği üzere, 634 sayılı KMK.’nun 19.maddesi kat maliklerince, ortak alana müdahale niteliğindeki eylemler için yöneticiye dava açabilmesi konusunda yetki verilebileceğini düzenlemiş, 35. maddesinin A bendinde kat malikleri kurulunca verilen kararların yerine getirilmesi yöneticinin görevleri arasında sayılmıştır.Öte yandan,somut olayda olduğu gibi 2008 tarihli toplantıda yetki verilen yöneticinin,yöneticilik sıfatı halen devam etmektedir. O halde, yetki verilmesini müteakip yasal süre içinde yöneticiliğe ve yetki verilmesine herhangi bir itiraz olmadığına ve 2009 tarihli toplantıda da bu yetkiler sona erdirilmediğine göre yetkisinin devam ettiği kabul edilmelidir.Hal böyle olunca, yetkili yönetici tarafından verilen vekalete dayalı olarak ve Avukatlık yasasına uygun biçimde tevkil edilen Avukat vasıtasıyla eldeki dava açıldığı gözetilerek işin esasının incelenmesi, taraf delillerinin toplanıp değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetkinin sona erdiği görüşüyle aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesi doğru değildir.Davacı tarafın temyiz itirazı yerindedir kabulüyle,hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.