Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10094 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7602 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: ANKARA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 13/12/2012NUMARASI: 2012/347-2012/570Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Mahkemece, iddianın ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının Harçlar Kanunu'nun 22. maddesi gözetilerek ilam harcının 1/3'ünden ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin 1/2'sinden sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 03.06.2011 tarihinde yapılan kura çekimi sonucunda 37985 ada 1 parselde bulunan A blok 3. kat 7 numaralı bağımsız bölümün davacıya, 37984 ada 1 parselde bulunan A blok 3. kat 7 numaralı bağımsız bölümün ise davalı Ş.A.'a isabet ettiği, ancak davacıya isabet eden dairenin davalıya, davalıya isabet eden dairenin ise davacıya teslim edildiği, ferdileşmeye geçilirken tapunun aynı şekilde oluştuğu, davalının bu hata nedeni ile Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/507 E - 2012/199 K sayılı dosyası ile iptal ve tescil davası açtığı, yargılama sonucunda davanın kabulüne 37984 ada 1 parselde bulunan A blok 3. kat 7 numaralı bağımsız bölümün Ç.I. adına olan kaydının iptali ile Ş. A. adına tesciline karar verildiği, sözü edilen kararın temyiz edilmeden 28.06.2012 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 18.06.2012 tarihinde saat 16:12'de açıldığı, davalı vekilinin 18.06.2012 tarihinde saat 11:21'de davacı vekiline karşılıklı olarak tapuda tescil işlemi için hazır olduklarını belirten mail gönderdiği anlaşılmaktadır.Somut olayda kura işlemine göre tahsis yapılması gerekirken davacıya isabet eden dairenin sehven davalı adına tescil edilmiş olduğu saptanarak yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davalının yargılama giderlerine ve vekalet ücreti yönünden temyizine gelince; davalı vekilinin 18.06.2012 tarihinde saat 11:21'de davacı vekiline mail gönderdiği, süresinde verdiği cevap dilekçesi ile davayı kabul ettiği, ayrıca davacıya isabet eden dairenin davalıya, davalıya isabet eden dairenin ise davacıya teslim edildiği ve ferdileşmeye geçilirken tapunun da bu şekilde düzenlendiği, kural olarak kuraya göre tahsis yapılmasının zorunlu olduğu, somut olayda kuranın iptal edilmediği ve halen geçerli olduğu, davacıya isabet eden dairenin davalıya teslim edilip ferdileşmeye geçilirken tapunun da bu şekilde düzenlenmesinin geçerli bir hukuki dayanağının bulunmadığı gözetildiğinde mahkemenin, davalının davanın açılmasına sebep olduğu yönündeki kabulünün doğru olduğu söylenemez.Hal böyle olunca, davalının harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.